Esas No: 2016/9453
Karar No: 2020/5513
Karar Tarihi: 10.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/9453 Esas 2020/5513 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9453
Karar No : 2020/5513
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Noterler Birliği Üyelerinin Dayanışma, Yardımlaşma, Emeklilik Sandığındaki birikimlerini … Emeklilik ve Hayat A.Ş. ile yaptığı sözleşme uyarınca bireysel emeklilik sistemine aktaran davacının, emekliye ayrılma talebiyle sistemden çıkması üzerine Türkiye Noterler Birliği Vakfından bireysel emeklilik sistemine aktarmış olduğu tutar üzerinden yapılan gelir vergisi kesintisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Noterler Birliği Yardımlaşma ve Emeklilik Sandığından bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarların anapara ve nema olarak ayrıştırılarak bireysel emeklilik sisteminden çıkılması durumunda, nemanın gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerektiği, dava konusu olayda emeklilik şirketinin anaparayı vergilendirmeyip, davacının emeklilik sandığından elde ettiği anaparaya isabet eden getiriyi vergilendirdiği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, birikim tutarının bireysel emeklilik şirketine bir bütün olarak aktarıldığı, yardım sandığından aktarılan katkı payı üzerinden yapılan vergi kesintisinin yasal olmadığı, bu nedenle kendisine ödenen tutarın tamamının irat kabul edilerek vergilendirmesinin hukuka aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Noterler Birliği Yardımlaşma ve Emeklilik Sandığından bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutar içerisinde anapara haricinde elde edilen faiz getirisinin de bulunduğu, sistemden çıkılması durumunda ise iradın tevkifata tabi tutulması gerektiği ve davaya konu işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından 12/12/2011 yürürlük tarihli sözleşme ile Bireysel Emeklilik Sistemine aktarılan katkı payından davacının 17/04/2015 tarihinde emekliye ayrılma talebiyle sistemden çıkması üzerine yapılan gelir vergisi tevkifatının kaldırılması ve fazladan kesilen tutarın faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davanın reddine dair mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinin 15/a bendinde, 75. maddenin 2. fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiş, Kanunun "Menkul Sermaye İradı" başlıklı 75. maddesinin ilk fıkrasında; sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu, aynı maddenin 15/a bendinde ise, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından on yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemelerin menkul sermaye iradı sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
28/03/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun geçici 1. maddesinin 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Kanunun 41. maddesi ile getirilen ve 13/6/2012 tarih ve 6327 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile değişik 5. ve 6 fıkrası; yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/4/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların (plan esaslarına göre aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler nedeniyle oluşanlar dahil), 31/12/2017 tarihine kadar kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılabileceği hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin 6. fıkrasında; 5. fıkra kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarların gelir vergisinden müstesna olduğu, Müsteşarlıkça uygun görülen programlı geri ödeme tutarları hariç, aktarım tarihinden itibaren üç yıl içinde katılımcı tarafından malûliyet ve ölüm haricindeki bir nedenle, aktarılan birikimlerin bir kısmının veya tamamının alınarak sistemden çıkılması durumunda, aktarım nedeniyle istisnadan yararlanılan tutar üzerinden yüzde 3,75 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı, 11. fıkrasında ise, bu kapsamda aktarılan tutarların aktarım sonrasında 193 sayılı Kanunun bireysel emeklilik sistemine ilişkin hükümleri çerçevesinde vergilendirileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden on yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemelerin menkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmış, bu hüküm menkul sermaye iradının tarifi ile birlikte değerlendirildiğinde, ödemelerden kastedilenin bireysel emeklilik sisteminde prim ödeyerek sistemden ayrılan davacıya ödenen tutarın (anapara dahil) tamamı değil, elde edilen gelir olduğu, dolayısıyla elde edilen gelirin menkul sermaye iradı kabul edilmesi ve tevkifatın bu miktar üzerinden yapılması gerektiği, yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/04/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarlardan kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarların gelir vergisinden müstesna olduğu, aktarım tarihinden itibaren üç yıl içinde katılımcı tarafından maluliyet veya ölüm haricindeki bir nedenle aktarılan birikimlerin bir kısmının veya tamamının alınarak sistemden çıkılması halinde aktarım nedeniyle istisnadan yararlanılan tutar üzerinden yüzde 3,75 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı, aktarımdan itibaren üç yıl geçtikten sonra veya üç yıl içinde emeklilik veya maluliyet halinde sistemden çıkılması durumunda ise bireysel emeklilik sistemine aktarılan bu tutarın tamamı ana para olarak kabul edilerek herhangi bir vergi kesintisi yapılamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 4632 sayılı Kanunun istisna hükmüne ilişkin şartları taşıdığı anlaşılan davacıya yapılan ödemeden tevkifat yapılmaması gerektiğinden dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.