18. Ceza Dairesi 2015/33767 E. , 2016/1456 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1-4, 86/2, 52 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair Kemalpaşa (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2011 tarihli ve 2011/178 esas, 2011/708 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen 1.740,00 Türk lirası adlî para ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün açıklanmasına ilişkin Kemalpaşa (kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/10/2013 tarihli ve 2013/122 esas, 2013/32 sayılı kararını kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2015 gün ve 352425 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Sanık ...’nın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Kanun’un 32. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak nitelikte akıl hastalığı bulunup bulunmadığı hususu araştırılmadan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 32. maddesi : “(1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.” hükümlerini düzenlemiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın kızı Rahşan Toprak’ın infaz aşamasında, sanığa Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 17.02.2010 tarihinde 95 sayılı raporla “Alzheimer, bilateral sensoninöral işitme kaybı” ve 24.03.2014 tarihinde 159 sayılı raporla “hipertansiyon, mixt tip işitme kaybı, Alzheimer demans, atipik psikoz, serebrovasküler” tanılarının konulduğunu belirtilerek kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Her iki rapor teşhisi ve tarihi dikkate alındığında sanık ...’nın suç tarihi olan 01.06.2011 tarihinde Alzheimer demans hastası olduğu anlaşılmaktadır. Sanık ...’nın suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak nitelikte akıl hastalığı bulunup bulunmadığı hususu araştırılmadan yazılı şekilde hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmış ve açıklanan bu hususlar hükmün kanun yararına bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
a- Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında, Kemalpaşa (kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/10/2013 tarihli ve 2013/122 esas, 2013/32 sayılı kararını kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
b- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 01/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.