Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33384
Karar No: 2016/1454
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/33384 Esas 2016/1454 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/33384 E.  ,  2016/1454 K.
"İçtihat Metni"

KARAR
İmar kirliliğine sebep olma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 184/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2014/645 esas, 2015/184 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2015 gün ve 331995 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosyada, sanığın imar kirliliğine neden olma şeklinde kabul edilen eyleminden dolayı, mahkemece 5271 sayılı Kanun"un 231/6. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, her ne kadar Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesinde. "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." şeklinde bir düzenleme ve aynı maddenin 10. fıkrasında. "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir." şeklinde bir düzenleme mevcut ise de. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu"nun başdenetçi ve denetçilerin niteliklerini düzenleyen 10. maddesinin (f) bendinde " 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına ya da affa uğramış olsa veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa bile Türk Ceza Kanununun ikinci kitabının birinci kısmının bir ve ikinci bölümündeki suçlar. Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar. Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlan ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." şeklindeki düzenleme ile son zamanlarda yapılan kanun değişiklikleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına hukukî sonuç bağlandığı gibi. sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilerek 5 yıl boyunca denetim süresine tabi tutularak özgürlüğünün kısıtlanması, yaptırımlara tabi tutulması da İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi"nin (AİHS) 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı başlığındaki düzenlemeye aykırı olması karşısında, kararın hukuki sonuç doğurduğu, bu durumun sanık aleyhine olduğu, somut olayımızda, dosyada mevcut 18/03/2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre, suça konu yerin belediye mücavir alanı içinde kaldığının ve özel imar rejimine tabi yerlerden olmadığının anlaşılması karşısında. Türk Ceza Kanunu"nun 184/4. maddesinde yer alan "bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerde uygulanır." şeklindeki düzenlemeye göre, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapma eylemi TCK’nın 184/1. maddesinde düzenlenmiş, müeyyide olarak da bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise; “Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerde uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı Kanun’un 5. maddesinde mücavir alan; “imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır.” şeklinde tanımlanmış, sınırlarının belirlenmesi ise aynı kanunun 45. maddesinde, “Mücavir alan sınırları belediye meclisi ve il idare kurulu kararına dayanarak vilayetlerce Bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iadeye yetkilidir, mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılma da aynı usule tabidir. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma hususunda resen karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay"ın istikrar kazanan içtihatlarına göre, imar kirliliğine neden olma suçu belediye sınırları ile özel imar rejimine tabi yerler de işlenebilecek, ancak maddedeki açık düzenleme karşısında mücavir alanda suç oluşmayacaktır.
İncelenen somut olayda; 20.06.2014 tarihli tutanak ve bilirkişi raporuna göre, sanığın Muğla ili, Fethiye ilçesi, İncirköy, Sarıbekirler mevkii 433 parselde bulunun taşınmaz üzerine bina yaptığı, mahkemece yapılan keşfe katılan fen bilirkişisinin raporuna göre, inşaat yapılan yerin Büyükşehir yasasından önce köy statüsünde olduğu, bu yasa ile Fethiye Belediyesinin mücavir alanında kaldığı anlaşılmaktadır.
30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunla Muğla ilinin büyükşehir belediyesi yapıldığı ve büyükşehir belediyesinin sınırlarının Kanun"un 1. maddesiyle il mülki sınırları olarak belirlendiği, somut olayda suç tarihi 20.06.2014 olup, bu tarih itibariyle suça konu yerin Muğla Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları içerisinde kaldığı, dolayısıyla sanığın eyleminin TCK"nın 184/1 maddesine uyan imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 01/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi