11. Hukuk Dairesi 2017/5346 E. , 2019/2105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/02/2017 tarih ve 2013/1073 Esas 2017/157 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2017/304-2017/411 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin müşterilerine ait ürünlerin ..."den ..."a taşınması hususunda davalı ile anlaştıklarını, ürünlerin davalıya sağlam şekilde teslim edildiğini, ancak hizmetin ifası sırasında meydana gelen kaza neticesinde ürünlerde toplam 134.709,26 TL zarar meydana geldiğini, müşterilerin bu zararlarının müvekkili tarafından karşılandığını, müşterilerine yapılan ödeme tutarları nispetinde fatura düzenlendiğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yapmış olduğu itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazaya müvekkili aracına arkadan çarpan aracın sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının asıl taşıyan davalının fiili taşıyan olduğu, hasara arkadan çarpan aracın neden olduğu, davalı tarafın alabileceği herhangi bir önlemin bulunmadığı, ayrıca herhangi bir trafik kuralını da ihlal etmediği, bu nedenle kusursuz olduğu, TTK 876. maddesinde taşıyıcının en yüksek özeni göstermiş olmasına rağmen kaçınamayacağı zararlardan dolayı sorumlu tutulamayacağının belirlendiği, meydana gelen olayda kusursuz olan davalının malın teslim edilememesinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.