
Esas No: 2015/12052
Karar No: 2016/1450
Karar Tarihi: 01.02.2016
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12052 Esas 2016/1450 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 123/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/04/2010 tarih ve 2009/1909 esas, 2010/633 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesinde belirtilen koşulun oluşmadığı anlaşılmakla herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aynı Mahkemenin 29/11/2013 tarihli ve 2009/1909 esas, 2010/633 sayılı kararma itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına dair Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2014 tarih ve 2014/38 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2014 gün ve 107549 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre: Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/04/2010 tarih ve 2009/1909 esas, 2010/633 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını müteakip, sanığın Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/07/2013 tarih ve 2011/1839 esas, 2013/1149 sayılı ilâmıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ancak bu hükmün hukuken varlık kazanmaması nedeniyle sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyetten ve dolayısıyla kasten işlenmiş bir suçtan söz edilemeyeceği gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği gerekçesiyle daha önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş dosyaya ihbarda bulunulduğu, ihbarı alan Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi"nin CMK"nın 231/11 maddesindeki şartların oluşmaması nedeniyle hükmü açıklamadığı, yapılan itiraz üzerine de merciin hükmün açıklanması gerektiğinden bahisle itirazı kabul ettiği görülmektedir.
Kasten yeni bir suç işlendiğinden bahsedebilmek için bu suçtan yapılan yargılama sonunda verilen kesinleşmiş bir mahkumiyetin bulunması gerektiği, ancak denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiği ihbarında bulunan Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10.07.2013 tarih ve 2011/1839 esas, 2013/1149 karar sayılı dosyasının incelenmesinde, sanığın tehdit eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, aynı kararda adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunulduğu görülmektedir.
Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK’nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmayıp, bu kararların kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak kabul edilme imkanı bulunmadığından, CMK"nın 231/11. maddesindeki koşullar oluşmamasına karşın, sanık hakkında mahkumiyet hükmünün açıklanmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2014 tarihli ve 2014/38 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, 01.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.