12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3464 Karar No: 2016/11305 Karar Tarihi: 26.09.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/3464 Esas 2016/11305 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/3464 E. , 2016/11305 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Dairemizin 16.09.2014 gün ve 2014/4304 Esas – 2014/17955 Karar sayılı bozma ilamı öncesi, 26.03.2013 tarihli maddi tazminata ilişkin hükmün açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmediği gibi Dairemizce hükmün manevi tazminatın az tayin edilmesi ile birlikte ayrıca davacı tarafın talebi gözetilerek hükmolunan tazminatlara gözaltı tarihi yerine tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile de bozulduğu dikkate alınmadan, maddi tazminata ilişkin hükmün bozma ilamına konu edilmediğinden ve bu nedenle kesinleştiğinden bahisle maddi tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2- Davacı tarafın talebi gereğince kabul edilen tazminat miktarlarına gözaltı tarihi olan 02.12.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerektiği gözetilmeden 02.12.2012 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.