Esas No: 2021/579
Karar No: 2022/1859
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/579 Esas 2022/1859 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu malulen emekli olan müvekkilinin maddi tazminat, sürekli/geçici iş göremezlik karşılığı tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunduğu dava, İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında görüldü. Mahkeme, davacının maddi tazminat talebini kısmen kabul etti ve manevi tazminat talebini de kabul etti. Ancak, davalı şirketin faiziyle tazminat ödemesi gereken durumlarda olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ve sigorta tazminatı istemine konu riziko nedeniyle yapılan ödemelerin hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini göz ardı ederek, karar verildi. Bu nedenle, kararın davacı yararına, davalı şirketin temyiz itirazlarının kabulüyle BOZULMASINA karar verildi.
Kanun maddeleri: Sigorta Hukuku.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.11.2015 tarih ve 2015/339 E. - 2015/480 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin makas işçisi olarak çalıştığı dava dışı MEKA Ltd.’nin davalı ... şirketine İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 16/03/2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu en az %50 nispetinde malul hale geldiğini, olayda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davacının uğradığı maddi zararların tespiti ile sürekli ve geçici iş göremezlik karşılığı 1.000.- TL maddi tazminat ve 200.000.- TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24/10/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat talebini 33.540,66 TL’ye yükselmiştir.
Davalı vekili; davacının iş kazasından sonra yürütülen soruşturma esnasında şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle bilahare tazminat talebinde bulunamayacağını, iş kazası ile ilgili müvekkiline bilgi verilmediğini, müvekkili sigortalının olaydaki kusur oranının tespitinin gerektiğini, istenen tazminatın poliçe kapsamında olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 03/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davacıya bağlanan gelirin gelir bağlama tarihi itibarıyla peşin sermaye değerinin 45.700.- TL olduğu ve bu tutarın %70'nin davacının tespit edilen zararından mahsubunu müteakip davacının karşılanmayan zararının 33.540,66 TL olduğu, sigorta poliçesinde işyerinde meydana gelecek kazalarla ilgili olarak talep edilebilecek manevi tazminatların da sorumluluk kapsamına alındığı, manevi tazminat miktarına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının olay tarihindeki yaşı ve olaydaki müterafik kusuru gözönüne alınmak suretiyle hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile toplam 33.540,66 TL’nin dava tarihi olan 27.12.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 22.000.- TL manevi tazminatın dava tarihi olan 27.12.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulü ile kabul edilen maddi ve manevi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline kadar vermiştir. Ancak davacının dava dışı sigorta ettirenden tazminat istemesi durumunda olay tarihinden itibaren faiz ile birlikte tazminata karar verileceği ve bu faizin sigorta tazminatına dahil olduğunun kabulü gerekir (A. Bozer, Sigorta Hukuku, 1965 Baskı, s. 263). Bu durum karşısında, sigorta limitini geçmemek üzere olay tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi isabetli olmamış, bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı ... şirketi, dava dışı sigortalı işverenin dava konusu kaza ile ilgili davacıya ödeme yaptığını bildirmiş, ödemeye ilişkin dekont da mahkemeye sunulmuştur. Sorumluluk sigortalarında, sigortacı ile sigortalı/sigorta ettirenin zarar görene karşı müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan, dava dışı şirketin, sigorta tazminatı istemine konu riziko nedeniyle davacıya bu uğurda yaptığı ödemenin varlığı halinde davacının gerçek zararından düşülerek tazminatın hesaplanması gerekirken, bu husus değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.