Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33385
Karar No: 2016/1440
Karar Tarihi: 01.02.2016

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/33385 Esas 2016/1440 Karar Sayılı İlamı

 

 

18. Ceza Dairesi         2015/33385 E.  ,  2016/1440 K.
"İçtihat Metni"



KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1-4 ve 62. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı Kanun"un 231/8. maddesine göre 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair, Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarih ve 2014/807 esas, 2015/95 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2015 tarih ve 2015/189 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 gün ve 335627 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “22/07/2010 tarihli ve 6008 sayılı Terörle Mücadele ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 7. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." şeklindeki 231/6-c maddesinin son cümlesindeki hüküm karşısında, bu konuda beyanı alınmayan sanık ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli kararı ile 1.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, koşulları oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın karara itirazı üzerine, merci Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2015 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara yönelik sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmadığı gerekçesiyle, Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını itiraz üzerine inceleyerek onaylayan merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık ... hakkında hakaret suçundan 1.740,00 TL adli para cezası verildiği, sanığın adli sicil kaydının bulunmadığı ve isnad edilen suç ile ilgili dosyaya yansıyan somut bir zararın olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hükümden önce 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkra son cümlesinde yer alan, “Sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” hükmü uyarınca, sanıktan bu kurumun uygulanmasını kabul edip etmediği sorulmadan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve sanığın karara bu noktadan itiraz etmesi nedeniyle, itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2015 tarih ve 2015/189 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 01.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi