Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27353 Esas 2016/2044 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27353
Karar No: 2016/2044
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27353 Esas 2016/2044 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/27353 E.  ,  2016/2044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız haciz yolu ile, Örnek 7 takipte borçlunun ödeme emri tebligat usulsüzlüğünü ileri sürdüğü mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de; anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır.
    Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.).
    Borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetinde, tebligatı haciz tarihi itibariyle öğrendiğini belirterek öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkeme öğrenme tarihinin 25/02/2013 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Borçlu tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet dilekçesinde öğrenme tarihini 25/02/2013 ve 25/03/2013 olarak iki farklı tarih göstermiştir. O halde, şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, HGK kararı uyarınca borçlunun ileri sürdüğü hususlar araştırılarak, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi olan iki farklı tarih konusunda şikayetçi borçludan izahat istenmesi ve tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.