16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20497 Karar No: 2015/1330 Karar Tarihi: 19.02.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/20497 Esas 2015/1330 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/20497 E. , 2015/1330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili kullanım kadastrosu sırasında müvekkili vakıf adına kullanıcı şerhi verilen 338 ada 1 ve 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar arasında fiilen yol olmamasına rağmen paftasında yol olarak bırakıldığını öne sürerek bu bölümün davacı adına kullanıcı şerhi verilen taşınmazlara eklenmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yol olarak tespit dışı bırakılan ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen harita ve raporda (E) harfi ile gösterilen bölüm hakkında davacının genel mahkemelerde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekilinin temyizi 19.11.2013 tarihli fen bilirkişileri tarafından düzenlenen harita ve raporda (E) harfi ile gösterilen 291,72 meterkare yüzölçümündeki bölüme ilişkindir. Mahkemece (E) bölümünün yol olarak tespit dışı bırakıldığı, hakkında tespit tutanağının düzenlenmediği gerekçesiyle anılan bölüm hakkında davacının genel mahkemelerde dava açmakta muhtariyetine dair hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu davalar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26. maddesinde sayılmış olup, hakkında tutanak tanzim edilmeyen taşınmazlarla ilgili davalarda Kadastro Mahkemesi görevli bulunmamaktadır. Somut olayda da temyize konu (E) ile gösterilen taşınmaz kadastro sırasında tespit harici bırakılmış olup, tespit harici edilen bir taşınmazlara yönelik açılan davada Kadastro Mahkemesi görevli değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK m.114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Hal böyle olunca; mahkemece, (E) ile gösterilen taşınmaz hakkında 6100 sayılı HMK m.114/1-c ve 115/2 uyarınca görev yönünden davanın usulden reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davacının dava açmakta muhtariyetine dair hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; (E) harfi ile gösterilen bölüm 19.11.2012 tarihli raporda belirtildiği halde temyize konu olmayan taşınmazlar hakkında düzenlenen 11.11.2013 tarihli rapora atıf yapılması, hükmün gerekçesinde temyize konu taşınmazdan bahsedilirken harflerin karıştırılarak (E) harfi yerine (C) harfi ile gösterilen yer denilerek çelişki yaratılması da ayrıca isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 19.11.2013 tarihli fen bilirkişileri tarafından düzenlenen harita ve raporda (E) harfi ile gösterilen 291,72 metrekare yüzölçümündeki bölüme ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.