Esas No: 2022/6691
Karar No: 2022/9248
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/6691 Esas 2022/9248 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, Kullanmak için Uyuşturucu Madde Bulundurma suçundan sanığı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkum etti. Ancak yapılan yargılamada hüküm yetersiz gerekçeyle kuruldu ve eksik araştırma yapıldı. TCK'nın 191. maddesinde belirtilen hapis cezası miktarı gözetilerek basit yargılama usulü uygulanması gerektiği belirtildi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun bu yönden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Bu nedenle hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3. CMK'nın 34. ve 230. maddelerine göre mahkemelerin kararları gerekçeli olmalıdır.
- TCK'nın 191. maddesi suç için belirlediği ceza miktarı dikkate alınarak CMK'nın 251. maddesi doğrultusunda basit yargılama usulü uygulanabilir.
- CMK'nın 251. maddesi 3. fıkrasına göre, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde ceza dörtte bir oranında indirilir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada;
1) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. CMK'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması, hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
2) Sanıkta ele geçirilen suç konusu madde ile ilgili ekspertiz raporunun ve olay, ev arama tutanaklarının aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek denetime imkan verecek şekilde bu dosya içerisinde bulundurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan 5271 sayılı CMK'nın "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.