23. Hukuk Dairesi 2012/4861 E. , 2012/7737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, davalı kooperatifin Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmeye aykırı şekilde 16.548,00 TL kesin maliyet bedelini (şerefiye bedeli dahil) talep ettiğini ileri sürerek, davalıya 16.548,00 TL borçlu olmadığının tespitine; birleşen davada ise, müvekkilinin, kooperatife hiç bir borcu olmamasına rağmen, kooperatifçe ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/19781 Esas sayılı dosyasıyla, 63.869,00 TL"nin tahsili için takip başlattıldığını ileri sürerek, davalı kooperatife 63.869,00 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davada, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, talep konusunun şerefiye ve kesin maliyet bedeline ilişkin bulunduğu, davalının dosyaya sunduğu raporun şerefiye raporu olmayıp anasözleşmede düzenlenen biçimde düzenlenmeyen maliyet hesap raporu niteliğinde bulunduğu ve raporun ortaklara tebliğe gönderilip kesinleşmesinin sağlanmadığı, buna göre kesinleşmiş bir şerefiye tespit raporunun bulunmadığı, böyle bir rapor olmaksızın şerefiye bedellerinin ödenmesine dair alınan kararın da yok hükmünde ve bağlayıcılığı olmayan bir karar niteliğinde olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, şerefiye bedelinden dolayı davacının davalıya 16.548,00 TL borçlu olmadığının tespitine; birleşen davada ise, menfi tespite konu ilamsız takibin itirazla durduğu, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle HMK"nın 114 ve 115. maddeleri uyarınca birleşen davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı vekilinin, birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, birleşen davanın reddine karar verildiğinden, davalının davacının hukuki yararının bulunduğu ileri sürerek bu kararı temyiz etmekte hukuki yararının bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin HUMK"nın 427/1. ve 432/4. madde hükümleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Davalı kooperatif vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dava, menfi tesbit istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin 04.06.2006 tarihli genel kurul toplantısında belirlenen kesin maliyet bedelleri ihtarname ile davacıdan istenmiş olup, dosyada bulunan genel kurul tutunağı ve hazirun cetvelinden davacının bu genel kurula katıldığı, kararların oybirliği ile alındığı anlaşılmıştır. Davacının katıldığı ve olumlu oy kullandığı genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğuna yönelik bir iddiası olmadığı ve bu genel kurul kararının kesinleştiği gözardı edilip genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulun davacının da katılımıyla kabul ettiği, kesinleşen kararı gözetilerek asıl davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz isteminin hukuki yararın bulunmadığından reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.12.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.