12. Ceza Dairesi 2019/6911 E. , 2021/1081 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar üzerine atılı taksirle öldürme suçunun TCK"nın 85/1. maddesinde düzenlendiği, belirtilen madde uyarınca bu suça ilişkin yaptırımın 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası olarak belirlendiği, yine TCK"nın 66/1-d maddesinde taksirle öldürme suçuna ilişkin dava zamanaşımı süresinin 15 yıl olarak düzenlendiği, incelenen dosya kapsamındaki suç tarihinin 13.11.2006 olduğu ve inceleme tarihi tarihi itibariyle belirtilen 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşıldığından tebliğnamede dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşme öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
13.11.2006 tarihinde ikinci çocuğuna gebe olan ..."un sanık ...’nın kadın doğum uzman hekimi, sanık ...’in kadın doğum asistan hekimi, sanık ...’ın anestezi ve reanimasyon uzman hekimi, sanık ...’in anestezi teknisyeni, sanık ...’in hemşire olarak görev yaptıkları Süleymaniye Doğum ve Kadın Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesine yattığı, sancılı makat geliş nedeniyle saat 14:30 da genel anestezi altında operasyona başlandığı, sezeryanla 3910 gram ağırlığında, 36-50 cm boyunda, 7-9 apgarlı kız bebek doğurtulduğu, plasentanın elle halas edildiği, kanama kontrolü sonrası katların uygun olarak kapatıldığı, operasyon sonrası kardiak arrest geliştiği, resusite edildiği, 1 saat 45 dakika devam ettiği, pupiller fix dilate olup saat 16.50 itibariyle ...’un eks kabul edildiği, yapılan otopside batın boşluğundan 5200 cc akıcı kıvamda kısmen koagüle serbest kan boşaltığı, sağ overian vende rüptür saptandığı olay ile ilgili olarak, hükme esas alınan Adli Tıp Genel Kurulu ve Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu raporlarında; ven overica rüptürünün doğumun nadir bir komplikasyonu olduğu, ameliyat süresince uyandırma dönemine dek vital bulguların stabil seyrettiği, hipoyolemik şoku düşündürmediği, uyandırma döneminde ani bradikardi geliştiği, sağ overion ven rüptürüne bağlı kanamanın tek başına ameliyat süresinde ölüme neden olmasının beklenemeyeceği, batın boşluğundaki 5200 cc akıcı kıvamda,kısmen koagüle serbest kanın hem ven overica rüptürü hem de yeniden canlandırma sırasında karaciğerin laserasyonunun ortak etkisi sonucu geliştiği, kişinin ölümü ile tıbbi uygulamalar arasında illiyet bağı bulunduğu ancak kişiye sezeryan kararı verilmesi, yapılan sezeryan ameliyatı, ameliyat sırasında uygulanan anestezi yöntemi, kullanılan ilaçların doz ve nitelikleri, ameliyat süresince hasta takibi, uyandırma döneminde ani gelişen bradikardi ve kardiak arrest gelişince uygulanan yeniden canlandırma işleminin tıbben uygun olduğu, tedavide yer alan hekim ve sağlık personeline atfı kabil kusurunun bulunmadığının belirlenmesine göre, mahkemece sanıkların kusurlu olduğuna dair cezalandırılmalarına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleriye beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin delillerin yanlış değerlendirildiğine, Yüksek Sağlık Şurasının raporunun dikkate alınması gerektiğine, gerçeklikten uzak rapora itibar edildiğine, sanıkların kusurlu olduğuna, TCK’nın 85/1, 22/3. maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerektiğine, kararın hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.