23. Hukuk Dairesi 2012/6028 E. , 2012/7734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış tutarının 32.443,13 TL"nin T.C Ziraat Bankası AŞ’nden alacağı temlik alan davalıya verildiğini, temlik işleminin muzazaalı olduğunu, muvazaalı işlem nedeniyle müvekkil alacağının 10,800,00 TL"lik kısmının tahsil edilemediğini ileri sürerek, bu miktarın davalıya ayrılan paydan ödenmesine karar verilerek sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalının sıra cetvelindeki alacağının muvazaaya dayalı olduğunu iddia ettiği, sıra cetvelinin muvazaalı olmadığını davalı alacaklının kanıtlaması gerektiği halde davalının, alacağının gerçek olduğu konusunda hiçbir belge ibraz etmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itiraza konu 10.800,00 TL"nin davalıya ayrılan paydan ödenmesi karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1)-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Bu davalarda iddia; kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır.
Dava dilekçesi kapsamına göre, iddianın ileri sürülüş biçiminden, davalıya alacağına temlik eden dava dışı T.C. Ziraat Bankası A.Ş "nin ipoteğe dayalı alacağının muvazalı olarak yaratıldığına dair davacının bir iddiası bulunmayıp, iddiasının banka ve davalı arasındaki temlik işleminin muvazaalı olduğuna yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, dava dışı banka ve davalı arasındaki temlik işleminin iptalini, sıra cetvelinin iptali yolu ile sağlayamayacağı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işlemin hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2)-Kabule göre de, davalı yanıt vermemiş olup, ispat yükünün üzerine düştüğü davalıya, bu husus hatırlatılmak suretiyle, alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığına ilişkin delillerini sunmak üzere usulüne uygun ihtarlı davetiye tebliğ edilerek, davalıya alacağını kanıtlaması olanağı verilip, varsa kanıtları değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının davaya yanıt vermediği, bu durumda anılan ihtarın tebliği gerektiği gözetilmeden, alacağın varlığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.