Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/6564
Karar No: 2020/6126
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay 10. Daire 2019/6564 Esas 2020/6126 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6564
Karar No : 2020/6126

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
(Mülga Türkiye … Kurumu)
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri V. …

İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından esastan, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, geçirmiş olduğu iş kazası sonrasında İzmir İli, … Devlet Hastanesinde 29/08/2013 ve 06/09/2013 tarihlerinde yapılan muayenelerde eksik teşhis ve tedavi nedeniyle sağ ayak parmaklarında tespit edilemeyen kırık ve geç müdahale sonucu uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın 29/08/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının yaralanmasının üzerinden 15 gün geçtikten sonra ve özel bir hastanede yaptırdığı tedavinin takibi amacıyla … Devlet Hastanesine başvuruda bulunduğu, alanında uzman ortopedist tarafından hazırlanan raporda da bu seviyedeki falanks kırıklarının iyileşme takibinin fizik muayene ile yapılması gerektiğinin, röntgen ile kırık kaynaması veya iyileşmesine dair belirgin bir fikir sahibi olunamayacağının, 15. gündeki bir distal falanks kırığına alçı atel yapılmasının da şart olmadığının ve muayene ve tedavide ihmal bulunmadığının belirtilmiş olması karşısında, idarenin ağır hizmet kusurunun varlığından bahsedilmesine olanak bulunmadığından, tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, dosyanın ve kendisinin Adli Tıp Kurumu'na sevki yapılarak olayın bilimsel açıdan değerlendirilmesi gerektiği, kazanın olduğu Kuşadası'ndaki bir özel hastanede geçici olarak müdahale edildiği, tedavinin ikamet yerinde bulunan ... Devlet Hastanesinde yapıldığı, eksik teşhis ve tedavi nedeniyle ağır hizmet kusuru olduğu, kazadan 28 gün sonra röntgen çekildiği, sonrasında alçı atel uygulamasının yapıldığı, ilk etapta falanks kırığı teşhisi konmadığı halde konmuş gibi değerlendirme yapıldığı, klinik olarak son aşamaya gelindiğinde doğru teşhisin konduğu, tedavi süresinin uzadığı, komplikasyon gelişmesine neden olunduğu, iki yıl süreyle ilaç tedavisi gördüğü, işini kaybettiği halde fazladan harcama yapmak zorunda kaldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, maddi ve manevi tazminat istemli davalarda, davanın reddedilmesi halinde, maddi tazminat bakımından dava konusu tutar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre nispi, manevi tazminat bakımından aynı Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu ve ayrı bir kalem olarak vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, tek bir vekalet ücretine hükmolunmasında hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme kararının, davanın reddine ilişkin kısmı usul ve yasaya uygun olduğundan bu kısmının onanması, reddedilen maddi ve manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya sadece Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)_KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. " hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Dava, toplam 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı olarak belirlenen 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır. Ayrıca, reddedilen manevi tazminat için Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu avukatlık ücretine hükmolunacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin tamamı için ret hükmü kurulduğu, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı ve maktu olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı idare lehine tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmediğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "AAÜT uyarınca belirlenen 1.500,00 TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için duruşmalı olarak belirlenen 1.500,00 TL, aynı Tarife uyarınca reddedilen manevi tazminat için duruşmalı olarak belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin" olarak düzeltilmesi suretiyle onanması gerektiği oyuyla, Daire kararına bu yönden katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi