Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2937
Karar No: 2020/3147
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2937 Esas 2020/3147 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2937
Karar No : 2020/3147

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Derneği
2- … Derneği
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10- …
11- …
12- …
13- …
14- …
15- …
16- …
17- …
18- …
19- …
20- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 23/06/2020 tarih ve E:2020/4846, K:2020/5922 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, …, …, …, … ilçelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları - Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler - Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 17/01/2020 tarih ve 5774 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının ve 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin 5. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 23/06/2020 tarih ve E:2020/4846, K:2020/5922 sayılı kararıyla;
İstanbul ili, …, …, …, … ilçelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları - Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler - Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 17/01/2020 tarih ve 5774 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının ve 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin 5. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 12/03/2020 tarih ve E:2020/1909, K:2020/3691 sayılı kararıyla; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesine göre dava konusu işlemlerden 29/11/2018 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğine karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin Danıştay olduğu, ''Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu'' kararına dair uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa göre projenin yapılacağı taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesi olduğu,
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararının, ÇED raporunu hazırlayacak kurum ve kuruluşlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin uygulama işlemi niteliğinde olmadığı, aralarında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesinde belirtilen şekilde maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan dava konusu işlemlere karşı aynı dilekçeyle dava açılmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verildiği ve yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacılara bildirildiği,
Bu karar üzerine yasal süresi içerisinde yenilenen dilekçede, aralarında 2577 sayılı Kanunun 5.maddesinde aranılan biçimde maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan 17/01/2020 tarih ve 5774 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı ile 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin 5. maddesinin iptali istenilmek suretiyle reddedilen dilekçedeki aynı yanlışlıkların yapıldığı,
Bu durumda, Dairelerinin yukarıda anılan dilekçe ret kararında belirtilen hususlar dikkate alınmadan, aynı yanlışlığın tekrarlanması suretiyle açılan davada usule uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği, sadece dava konusu ÇED olumlu kararının değil, ilgili Yönetmelik çerçevesinde yeterlik belgesi sahibi kişiler tarafından hazırlanan tüm ÇED raporlarının da dayanağını oluşturduğu, dava dilekçesinde ÇED olumlu kararına konu raporu hazırlayan kişilerin yeterliklerine dair ileri sürülen iptal gerekçelerinin bulunduğu, dolayısıyla, ÇED olumlu kararına ilişkin olarak yapılacak yargısal denetim sırasında, bu iddiaların da incelenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; … Bakanlığı tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği;
Aynı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasında da ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmıştır.
Bu doğrultuda; ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgililerin menfaatini ihlal eden uygulama işlemi yapılmış olması, uygulama işleminin ise birlikte dava konusu yapıldığı düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Bu durumda, davacılar tarafından iptali istenen işlemlerden ''Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu'' kararının, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin uygulama işlemi niteliğinde olduğu açık olup, bu iki işleme karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin Danıştay olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İstanbul İli, …, …, …, … ilçelerinde … Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları - Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler - Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı verilmiştir..
Bunun üzerine, söz konusu işlem ile 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin 5. maddesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.


İLGİLİ MEVZUAT :2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun "İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar" başlıklı 24. maddesinde;" 1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak:
a)Cumhurbaşkanı kararlarına,
b)Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere ... Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ... karara bağlar ..." hükmüne yer verilmiştir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrasında; "İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki: a) İptal davalarını, b) Tam yargı davalarını, c) (Değişik : 8/6/2000 - 4577/2 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklardan hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, d) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler." hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesinde; "1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.
2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasında da ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerekmesine karşın, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabilmesi mümkündür.
Öte yandan, düzenleyici işlemlerin uygulanması üzerine, ilgililerin söz konusu uygulama işlemi ile düzenleyici işleme karşı birlikte dava açabilmesi yasal bir hak olarak öngörülmüştür.
Uyuşmazlıkta, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 12/03/2020 tarih ve E:2020/1909, K:2020/3691 sayılı kararıyla; dava dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine, davacılar tarafından yenilenen dilekçede, İstanbul İli, …, …, …, … ilçelerinde … Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları - Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler - Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tesis edilen 17/01/2020 tarih ve 5774 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı ile dayanağı olduğu ileri sürülen 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği'nin 5. maddesinin birlikte dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği'nin 1. maddesinde, söz konusu Tebliğin amacının, 25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında Proje Tanıtım Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve Proje İlerleme Raporu hazırlayacak kurum ve kuruluşlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, Tebliğ'in 4. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, "ÇED Yeterlik Belgesi: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Proje Tanıtım Dosyası veya Proje İlerleme Raporu hazırlamak için gerekli şartları taşıyan kurum/kuruluşlara Bakanlık tarafından verilen belge" olarak tanımlanmıştır.
Söz konusu Tebliğ'in dava konusu 5. maddesinde ise, ÇED yeterlik belgesi almak için yapılan başvurularda aranacak şartlar düzenlenmiştir.
Anılan Tebliğ'in amacı ve dava konusu edilen maddenin içeriği ile dava dilekçesinde söz konusu ÇED olumlu kararına konu raporu hazırlayan kişilerin yeterliliklerine dair iddialar göz önünde bulundurulduğunda, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği'nin,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tesis edilen … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının dayanağını oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, davacılar tarafından iptali istenen işlemlerden ''Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu'' kararının, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliğinin uygulama işlemi niteliğinde olduğu açık olup, bu iki işleme karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin Danıştay olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 23/06/2020 tarih ve E:2020/4846, K:2020/5922 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 14/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.




KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka aykırı bulunmadığı, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi