Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5507
Karar No: 2012/7730
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5507 Esas 2012/7730 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5507 E.  ,  2012/7730 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 1991 yılından 12.11.1999 tarihine kadar kooperatif müdürü olarak çalışan davalının iş akdinin, İş Kanunu"nun 11. maddesine göre bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalının muhasebe müdürü olarak tutması gereken 1996 ile 1999 yılları arası ticari defterleri tutmadığını, üyelerden topladığı aidatları kooperatif hesabına intikal ettirmediğini, yasal süre içerisinde SSK dönem bordrosunun ve primlerinin ödenmemesi, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemesi, çevre emlak vergisinin 1994 yılından beri ödememesi, elektrik bedellerinin geç ödenmesi dolayısıyla kooperatifin toplam 4.902,92 TL zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla bu miktarın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, kendisinin kusurunun olmadığını, .... Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında açlan davanın devam ettiğini, davacının suç duyurusunda bulunurken tazminat taleplerini saklı tutmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 1991-1998 dönemi kurumlar vergisi beyannamelerinin zamanaşımı nedeniyle imha edildiği, 1999 yılına ilişkin beyannamenin kanuni süresi içerisinde verildiği ve ceza kesilmediği, .... Elektrik A.Ş tarafından düzenlenen elektrik sarfiyatına ilişkin faturanın geç ödendiği, ... Belediye Başkanlığı"nca tahakkuk ettirilen çevre ve emlak vergisi ödemelerinin zamanında yapılmaması nedeniyle kooperatifçe cezalı ödeme yapıldığı, yine sigorta primlerinin geç ödenmesinden dolayı kooperatifin işlemiş gecikmiş zammı ve faizler ile birlikte fazla ödeme yapmak zorunda kaldığı, davalının kooperatif müdürü sıfatıyla zamanında ödeme yapmayarak belirtilen zararların oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle, elektrik borcu ve gecikme zammı, emlak vergisi ve gecikme zammı, sigorta primi ve gecikme zammı, idari para cezası toplamı 3.268,97 TL "nin yasal faiziyle birlikte ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    1) Dava, kooperatif müdürünün, kooperatifi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması nedeniyle kooperatiflerde de uygulanması gereken T.T.K"nın 319/2. maddesi, "Anasözleşme ile temsil yetkisinin ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi üyesi olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zorunlu olmayan müdürlere bırakabilmek için genel kurula veya yönetim kuruluna yetki verilebilir" hükmünü içermektedir. T.T.K"nın 342. maddesi yukarıda anılan 319/2. maddesi ile birlikte ele alındığında, şirkete müdür olarak atanan kişinin

    atanma yönteminin anasözleşmede öngörülmüş ve öngörülen şekilde genel kurula veya yönetim kuruluna bırakılmış olması ve tevdi edilen görevin de kooperatifin temsil ve idari, mali işlerinin önemli bir kısmını içermesi gerekir. Esasen,1163 sayılı Kanun"un 58. maddesi de aynı ilkelere göre düzenlenmiştir. Anasözleşmede müdür atanması konusunda bir hüküm sevkedilmemişse, yönetimde TTK"nın 317. maddesi uyarınca sadece yönetim kurulu yetkilidir.
    Mahkemece, davalı müdürün atanmasına ilişkin anasözleşmede genel kurul veya yönetim kuruluna yetki verilip verilmediği, yetki verilmiş ise genel kurul ya da yönetim kurulu kararları getirtilerek davalının anasözleşmeyle öngörülen ve özellikle TTK"nın 319/2. maddesinde öngörülen temel ve idari işlerinin tamamı veya bir kısmını üstlenecek bir biçimde atanıp atanmadığı belirlendikten sonra, davalının anılan 342. madde kapsamında atanmış bir müdür olduğu sonucuna varılması halinde davalı hakkında açılan işbu sorumluluk davasında TTK"nın 341. maddede aranan usuli koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmelidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesi ve yine aynı Kanun"un 98. maddesi yollaması ile TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri ya da 342. madde hükmüne tabi şirket müdürleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatif tarafından yöneticilere ya da 342. madde hükmüne tabi şirket müdürlerine karşı açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, TTK"nın 341"nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re"sen durulması zorunludur.
    Somut olayda davalı aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler tarafından da açılmamıştır. O halde, mahkemece, davalı anılan 342. madde hükmüne tabi müdür olduğu taktirde davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nın 52,53 ve 54. (HUMK"nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazına ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde vekaletname vermezler ya da davayı asıl olarak takip edeceklerini bildirmezler ise, davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
    Mahkemece, davalının TTK"nın 342. madde hükmüne göre seçilmiş, icra işleriyle ilgili müdür olup olmadığı, dolayısıyla 341. madde aranan usuli koşullara tabi olup olmadığı araştırılmadan, davanın esasıyla ilgili karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2) Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi