Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5246
Karar No: 2012/7729
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5246 Esas 2012/7729 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5246 E.  ,  2012/7729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali ve menfi tespit, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatife 20.02.2002 tarihli diğer davalıların başkan ve üye olarak imzaladığı yönetim kurulu kararı ile üye olduğunu ve kendisine 12 no"lu dairenin tahsis edildiğini, müvekkili ile davalı kooperatif arasında imzalanan 20.02.2002 tarihli sözleşmede, müvekkilinin koooperatife hiçbir borcunun bulunmadığı ve aidat istenmeyeceğinin kabul edildiğini, buna rağmen davalı kooperetifin 22.03.2006 ve 12.03.2006 tarihli ihtarnameler ile müvekkilinden aidat talep ettiğini, söz konusu aidat bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle 22.09.2006 tarihli yönetim kurulu kararıyla kooperatiften ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devamına, ihtarnamelerde talep edilen bedelden ve ileride işleyecek aidatlardan sorumlu olmadığının tespitine, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde, 12 no"lu daire bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili, davacının müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, ihracın hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar, yargılamaya katılmamıştır.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar 2002 yılında yapılan genel kurul toplantısında yedi dairenin satışı için yönetim kuruluna yetki verilmiş ise de davacının üyeliğe kabul kararında tek ödemeli üye olduğu ve bir daha aidat ödemeyeceğine ilişkin hususlara yer verilmediği, davacının ödeme yaptığına ilişkin belge ibraz edemediği, birinci ihtarnamenin gönderildiği tarih itibariyle davalı kooperatife gerçekte 4.016,76 TL borcunun bulunduğu, ihtarnamelerde istenen 4.684,42 TL borç miktarının gerçek borç miktarını yansıtmadığı, ayrıca ihraca dayanak birinci ihtarda on gün ve ikinci ihtarda bir aylık ödeme süresi verilmesi gerekirken bu sürelere uyulmadığı, davalı ..."ın yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle davada husumet yöneltilemeyeceği, davacının diğer davalılar hakkında açtığı davayı takipten vazgeçtiği gerekçeleriyle, ihraç kararının iptaline, davacının 22.03.2006 tarihi itibariyle kooperatife 4.016,78 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya dair istemin reddine, davalı ... hakkında açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, menfi tespit ve kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tespit istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, menfi tespit istemi yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Menfi tespit istemine ilişkin olarak mahkemece davacının normal statüde üye olduğu sonucuna varılarak, bu istem kısmen kabul edilmiş olup, davacının iddiası ve delilleri yeterince ele alınmamış ve değerlendirilmemiştir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerinde eşit konumdadırlar.Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılım için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alımdaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
    Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Davacı taraf, 20.02.2002 tarihli sözleşme ile kooperatife üye olarak kabul edilmiş, 22.06.2002 tarihli genel kurul kararı ile bir kısım dairelerin satışı kararı alınmıştır. Yine davacı tarafça, davalı kooperatife peşin bedelli ortak olduğu iddia edilerek, kooperatife 10.388,00 TL ödeme yaptığına ilişkin tahsil fişleri sunulmuştur. Mahkemece, 20.02.2002 tarihli sözleşmenin yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda genel kurulca onaylanıp onaylanmadığı ya da bu sözleşmenin genel kurulca sonradan açıkça veya zımnen benimsenip benimsenmediği hususunda inceleme yapılmadığı gibi davacının ödeme belgeleri üzerinde durulmadan kooperatife ödemesi olmadığı kabul edilmiştir. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile anılan sözleşmenin benimsenmemiş olduğunun belirlenmesi halinde; 20.02.2002 tarihli sözleşme ile 22.03.2006 tarihli ilk ihtarname arasında davacıdan inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
    Öte yandan, dosya içeriğinden, davalının 2004 yılında keşide edilen ihtarnameler ile kooperatiften ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, önceki ihraç prosedürünün dava konusu menfi tespit isteminin dayanağı olan üyeliği ile ilgisi olup olmadığı; bu üyelik ile ilgili ise itiraz ya da dava yoluna gidilip gidilmediği, sonucunun ne olduğu da araştırılmamıştır. Peşin üyeliği ile ilgili kesinleşmiş bir ihraç varsa menfi tespit isteminin aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekir. Zira, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re"sen gözönünde buludurulmalıdır. Anılan, ihtarnameler davacının dava konusu üyeliği ile ilgili olup da, davacının ihracının gerçekleşmediğinin anlaşılması halinde, anılan ihtarnamelerde inşaat finansman aidatı istenmemiş ise bunun, davacının peşin bedelli ortak olduğunun zımnen benimsenmesine yeterli bir delil olup olamadığı tartışılmalıdır.
    Mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, üzerinde inceleme yapılarak, yukarıdaki açıklamalar ve ilkeler doğrultusunda, davacının davalı kooperatifçe açıkça ya da zımnen peşin bedelli ortak olarak kabul edilip edilmediği, önceki ihraç prosedürünün sonucu konusunda rapor alınıp, ödeme belgeleri de değerlendirildikten sonra 22.03.2006 tarihli ihtarname ile istenen borcun, inşaat finansmanı ya da genel gider kalemlerinden hangisine ilişkin olduğu da tartışılarak, davacının menfi tespit istemi hakkında oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi