Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4039
Karar No: 2022/1829
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4039 Esas 2022/1829 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/4039 E.  ,  2022/1829 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.12.2020 tarih ve 2020/263 E. – 2020/716 K. sayılı kararın davalı vekili ile fer'i müdahiller vekillerince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan ve usulden reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.03.2021 tarih ve 2021/334 E. - 2021/386 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile fer'i müdahiller ..., ... ve ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından doğrudan iflas istemiyle Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/218 Esas sayılı dava dosyasından açılan davada davalı olarak yer alan...Petrol Rafinaj San. ve Tic. A.Ş'nin TTK'nın 7. maddesi gereği 28.01.2014 tarihinde re'sen terkin edildiğinin öğrenildiğini, taraf teşkilini sağlamak amacıyla anılan şirketin ihyası için dava açmak için mahkemece kendilerine yetki ve kesin süre verildiğini ileri sürerek...Petrol Rafinaj San. ve Tic. A.Ş'nin söz konusu dava ile bağlı davalardaki hukuki işlemlerin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Kurum yetkili temsilcisi, şirketin usulüne uygun olarak ticaret sicilinden re'sen terkin edildiğini, şirketin sicilden terkin edildiği tarihten itibaren davanın açıldığı tarih itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, TTK'nın 547/2. maddesi gereği şirketin ihyasının gerektiğini, bu tür davalarda yasal hasım sıfatını haiz olan müvekkili kurum aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Fer'i müdahiller ..., ... ve ... vekilleri, müvekkillerinin dava konusu ihyası istenen şirketin eski ortaklarından olduklarını, iflas davasının açıldığı mahkemece işbu davanın açılması için davacı şirkete yetki verebileceğine dair mevzuatta hüküm bulunmadığını, davanın 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını ileri sürerek fer'i müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; gerek TTK'nın Geçici 7/4-a maddesi ve gerek tebliğin 6. maddesinde müdürlük tarafından yapılacak tebliğin şirketin kayıtlı son adresine ve temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gerektiği açıklanmış olmasına rağmen davalı müdürlük tarafından ihyası istenilen şirketin yetkili temsilcilerine ihtarın yapılmamış olması nedeniyle terkin işleminin yerinde görülmediği, davacı şirket tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, isnat olunan alacağın ilam hükmündeki hakem heyet kararına dayandığı, İİK m. 177 kapsamında iflas isteminde bulunulduğu anlaşılmakla davalının davanın hak düşürücü sürede açılmadığına yönelik itirazının yerinde görülmediği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili ile fer'i müdahiller vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, 6102 sayılı TTK'nın 1521. maddesine göre ana tasfiye davasının basit usulde görülürken eldeki açılan ek tasfiye davasının yazılı yargılama usulüne tabi davalardan olamayacağı, açılan davanın niteliği gereği HMK'nın 316.maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olmasından ötürü İlk Derece Mahkemesince açılan davada basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yargılama yapılıp karar verilmesinin doğru olduğu, HMK'nın 67/2. maddesi gereği ön inceleme duruşmasının fer'i müdahillere tebliği zorunlu olmayıp mahkemenin takdirine bırakıldığı, bu durumda fer'i müdahillere ön inceleme duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmemesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı, istinaf aşamasında fer'i müdahale talebinde bulunan... Petrol San. A.Ş’nin HMK'nın 66. maddesi gereği İlk Derece Mahkemesindeki yargılama sırasında fer'i müdahale talebinde bulunmadığından HMK'nın 357. maddesi gereği istinaf aşamasında davaya müdahale talebinde bulunamayacağı, ihyası istenilen şirketin son beş yılda genel kurul yapılmadığından 23/01/2014 tarihinde TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca re'sen sicilden kaydının silindiği, davalı sicil tarafından TTK'nın 7/4. maddesine göre ihyası istenen şirketin ticaret sicilinde kayıtlı son adresine çıkarılan ihtarın şirketin taşınmış olması sebebiyle 26.11.2013 tarihinde tebliğ edilemeyip iade edildiği, ihyası istenen anonim şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar tebliğ edilmediği, dava konusu terkin işleminin usulsüz olduğu, ihyası istenen şirketin sicilden re'sen terkin edildiği 23.01.2014 tarihinden itibaren 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 02.07.2020 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolduğu, ancak terkin işlemi TTK'nın geçici 7. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilemeyeceği gerekçesi ile davalı ile fer'i müdahiller ..., ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, ... Petrol San. ve Tic. A.Ş vekilinin istinafa başvuru koşulları bulunmadığından istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ile fer'i müdahiller ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına şirketin terkin edilmesinden önce aleyhinde Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2345 Esas sayılı dosyasında ilam hükmündeki hakem kararına dayalı icra takibi yapılmış ve takibin derdest olması nedeniyle 6102 sayılı Yasa'nın Geçici 7/2 maddesi uyarınca şirket hakkında Geçici 7. madde hükümlerinin uygulanamayacak olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 ve 352. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan ve usulden reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ile fer'i müdahiller ..., ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin ayrı ayrı reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı vekili ile fer'i müdahillerden ayrı ayrı alınmasına, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Dava, 6102 sayılı T.T.K Geçici 7/15 maddesi gereğince Anonim Şirketin İhyası istemine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK Geçici 7/15 maddesinde ".... Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri "düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, alacaklı tarafından Geçici 7/15 madde gereğince sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemi ile eldeki dava açılmış,
    İlk Derece Mahkemesince " davanın kabulü ile terkin edilen şirketin ihyası ile ticaret siciline karar verilmiş,
    Davalı ve fer'i müdahiller istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve fer'i müdahillerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar bu kez aynı taraflarca temyiz edilmiş olup, sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda temyiz istemi red edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
    Davalı vekilinin ihya edilen şirkete tasfiye memuru da atanması gerektiğine yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
    6102 sayılı yasa ile, fiilen sona ermiş ancak şeklen devam eden ortaklıkların ortadan kaldırılması düşünülmüş olup, bu amaçla Geçici 7.madde ile özel bir düzenleme getirilmiştir. Ayrıca bu hükme dayanılarak" Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin"tebliğ de çıkarılmıştır.
    Kanun koyucu, TTK Geçici 7/15 maddesine "ihya" terimini kullanmakla birlikte, hüküm TTK 547 maddesine paralel "ek tasfiye "niteliğindedir.
    TTK Geçici 7.maddesi ihyaya (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması yönünde bir hüküm içermemekle birlikte TTK 547 maddesinde olduğu gibi mahkeme aynı zamanda tasfiye memuru da atamalıdır. Zira TTK Geçici 7.maddesinin amacı, kapsamına giren ortaklıkların bir an önce ticaret sicilinden silinmesi ve ihtilafların azaltılmasına yönelik bulunduğundan bu yöndeki çoğunluk görüşü yasanın amacına aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle, ihyasına (ek tasfiye) karar verilen dava dışı şirkete tasfiye memuru atanmasına yönelik davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu yöne ilişkin temyiz istemin reddine dair sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi