Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/12951
Karar No: 2020/5604
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/12951 Esas 2020/5604 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12951
Karar No : 2020/5604

TEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- ... Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım satışlarının kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2010 yılı için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda; vergi müfettişince davacı şirket tarafından ibraz edilen yasal defterler ile gelir ve gider belgeleri incelenerek, gelir ve gider belgelerinin defter kayıtlarıyla uyumlu olup olmadıkları, envanter defterinde kayıtlı emtia miktarlarından yıl içinde ne kadar malın alındığı hangi miktarda ve ne fiyatla satıldığı, işlem sonucunda ne kadar hasılat elde edildiği, yıl içinde satılan malın maliyeti ve elde edilen satış hasılatının tespiti ve bu bağlamda mükellef şirket iddiasının doğru olup olmadığının anlaşılmasının olanaklı olduğunun görüldüğü, mükellef şirketin 2009 ve 2010 yıllarında zarar etmesinin ihtimal dahilinde olduğu, söz konusu yıllara ilişkin envanter defterleri stok kayıtlarının düzeltilmesi sonucunda bulunan farkın, kayıt dışında bırakılan hasılata ilişkin maliyet kaydı olduğunun kabul edilmesinin varsayım olduğu, buna göre eksik incelemeyle düzenlenmiş bulunan vergi inceleme raporuna dayanan dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı; özel usulsüzlük cezası hakkında ise davacı şirketin noter tasdikli 2009 ve 2010 yılı envanter defterlerinde, 2009'da emtia tutarı 10.638.262,27-TL olduğu halde 2009 yılı envanter defteri kapanış kaydında ve dolayısıyla 2010 yılı envanter defteri açılış kaydında emtia değerinin 12.331.264,73-TL olarak gösterildiği, 2010 hesap dönemi envanter defteri 31/12/2010 tarihli emtia tutarı 9.115.006,21-TL olduğu halde, 2010 yılı envanter defterleri kapanış kaydına emtia değerinin 11.845.006,21-TL olarak yazıldığı ve bu kaydın satılan malın maliyetinde olması gereken tutar olduğu ve zarar beyan etmemek için yapıldığı mükellef kurum temsilcisinin beyanıyla da sabit olduğundan, davacı şirket adına 2010 yılı için 213 sayılı Kanun'un 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuçlarına varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından, hesap planlarının muhasebe sistemi uygulama genel tebliğine uygun olduğu, yasal defterleri üzerinde her türlü incelemenin yapıldığını, özel usulsüzlük cezasının dayandığı kanun hükmüne aykırı bir durumun bulunmadığı belirtilerek Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı şirketin stoklarda olmayan malı stokta göstererek satılan malın maliyetine yansıtmadığı ve dolayısıyla belgesiz satış yaptığı, şirketin zarar etmesi ve bu nedenle bankalardan kredi kullanımında sorun yaşaması nedeniyle dönem sonu stoklarının şişirildiğinin ve dönem sonu mevcudunun 2.790.000,00TL’sinin satılan malın maliyetine dahil edilmeyen tutar olduğunun kurum temsilcisinin beyanından tespit edildiği, 2010 yılı dönem sonu stok miktarlarının envanter defterinde yer alan gerçek tutarlar dikkate alınarak düzeltildiği, yevmiye defteri kayıtları incelendiğinde maliyet olarak kaydedilip ters kayıtla maliyetlerden çıkarılmış bir kaydın bulunmadığı, kurumun aralıklı envanter yöntemiyle maliyet kayıtlarını yaptığından stokları istediği gibi ayarladığının anlaşıldığı, tesis edilen işlemlerin usul ve hukuka uyarlı olduğu belirtilerek Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine
onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi