17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/15 Karar No: 2010/1436 Karar Tarihi: 23.2.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/15 Esas 2010/1436 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/15 E. , 2010/1436 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 7.3.2008 gün ve ... sayılı hükmün Dairenin 30.6.2008 gün ve 2008/2029-3627 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. TTK"nun 1269 maddesi uyarınca malı rehin olan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki Menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin olan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda sigortalı konumunda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkınında öncelikle ona ait olması gerekir. Sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafatini almak ve o surette sigortadan şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat istemek hakkına sahip olur. Somut olayda, dain ve mürtehin olarak dava dışı Fortis Bank AŞ. ... Şubesi"nin gösterildiği anlaşılmaktadır. Anılan bankanın 22.3.2007 tarihli yazılarında daini mürtehin sıfatlarının devam ettiği ve araç üzerindeki rehinli alacağın devamından dolayı hasar ödemesi ile sigorta bedelinin bankamıza ödenmesi kaydıyla hasarın tahsiline yönelik yasal işlemlerin yapılmasına muvafakat edeceklerini, aynı bankanın 20.11.2009 tarihli yazılarında ise, banka adına rehinle araç satılmış olup tahsil olunan meblağın kredi borcunun kapatılmasına yetmediğini, dolayısıyla kredi borcu ödenmemiş ve hala borcun devam ettiği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan bankanın muvafakatı olup olmadığı, aracın rehinli olarak satılıp satılmadığı, rehin hakkı devam edip etmediği sorularak sonucuna göre araştırılmalı, bankanın muvafakatı sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek dava sonuçlandırılmalı, aksi halde, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi doğru değil, karar düzeltme isteminin bu nedenle HUMK"nun 440/442 maddeleri uyarınca kabul edilmesi ve kararın yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin 30.06.2008 tarih, ... Esas 2008/3627 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA karar düzeltme peşin harcı ile temyiz peşin harcının davalı ..."ye geri verilmesine 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.