Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/26215 Esas 2016/13750 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/26215
Karar No: 2016/13750
Karar Tarihi: 26.12.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/26215 Esas 2016/13750 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçuyla ilgili olarak farik ve mümeyyizlik raporu alınmadan hüküm kurulması ve adli tıp kurumundan alınan rapora niçin itibar edilmediği, bu rapora aykırı sosyal inceleme raporuna niçin üstünlük tanındığı açıklanmadan suça sürüklenen çocuğun inceleme konusu suçları için hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi (akıl hastalığını düzenleyen madde)
17. Ceza Dairesi         2015/26215 E.  ,  2016/13750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında işlediği iddia edilen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuyla ilgili olarak farik ve mümeyyizlik raporu alınmadan hüküm kurulması,
    2-Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünden aldırılan 04.07.2013 tarihli uzman doktor raporunda, suça sürüklenen çocuğun “18.06.2013 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçunu algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğu kanaatine varıldığının" belirtildiği, sosyolog tarafından hazırlanan 19.11.2013 tarihli sosyal inceleme raporunda ise "fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını tam ve net olarak algılayamadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği, sosyal çevrenin telkin ve yönlendirmesine açık olduğu, davranışlarının uzun süreli sonuçlarının tam olarak farkında olmadığı kanaatine varıldığının" belirtildiği, mahkemenin karar gerekçesinde hem hastane raporunda ve hem sosyal inceleme raporuna göre, suça sürüklenen çocuğun "suç tarihinde işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu" şeklinde yanlış gerekçeye yer vermesi, dosya kapsamındaki adli tıp kurumundan alınan rapora niçin itibar edilmediği, bu rapora aykırı sosyal inceleme raporuna niçin üstünlük tanındığı açıklanmadan ve suça sürüklenen çocuğun inceleme konusu 18.06.2013 tarihli suçları için; 5237 sayılı TCK"nın akıl hastalığını düzenleyen 32. maddesinde öngörülen kriterlere göre ""suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı" araştırılıp, ""işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp-azalmadığı" hususunda yöntemince raporla saptanılıp, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.