13. Hukuk Dairesi 2016/14695 E. , 2019/5850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... ili ... ilçesine bağlı olup tüzel kişiliği 6360 sayılı kanunla sona erdirilen ... Belediye Başkanlığı"nın vekili olduğunu ve Yargıtay aşamasına kadar birtakım dava dosyalarını başından itibaren vekil sıfatıyla takip ettiğini, Belediye Başkanlığı aleyhine sonuçlanan davaları temyiz etmeleri üzerine dosyaların Yargıtay 22.Hukuk Dairesi"nce lehlerine bozulduğunu, (bozma kararı ve tensip zapının tarafına tebliğ edildiğini) daha sonra red olarak karara bağlanıp kesinleştiğini, bu davalardan ayrı ayrı olmak üzere davalı lehine toplamda 7.500,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, Yargıtay incelemesinde dosyaların lehe bozulması üzerine sadece o duruşmaya katılmakla üzerine düşen vekalet görevinin tamamlanmış olması gerekirken, ... Belediyesinin tüzel kişiliğinin kanundan dolayı sona ermesi neticesinde duruşmalarına giremediğini, karşı taraf davalı kurumun bundan sonra sadece Yargıtay bozma ilamı sonrasında Yargıtay kararına uyulmasını istemekten başka bir katkısı olmadığını, mahkeme tarafından tarife üzerinden takdir edilen vekalet ücretinin davayı takip eden vekile yani kendisine ödenmesi gerektiğinden bahisle 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ... Belediye Başkanlığının tüzel kişiliğinin 6360 sayılı kanun ile sona erdiğini, belediyenin taraf sıfatının kalmadığını, davacının da davalı vekili sıfatının kalmadığını, dava konusu 5 dosyada karar verildiğinde davalı sıfatı taşıyan ... ile vekalet ilişkisi bulunmayan davalının kendileri lehine hükmedilen vekalet ücretlerinde hak iddia etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda davacı avukat, vekalet ücreti talebiyle eldeki davayı açmıştır. Dava konusu uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunun ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.