23. Hukuk Dairesi 2012/5986 E. , 2012/7696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte 08.10.2008 tarihine kadar başkanlık yaptığını, kooperatifin bu dönemde ekonomik sıkıntı yaşaması ve borçlarını ödemede zorlanması nedeniyle müvekkilinin bir akrabasının bankadaki parasına bloke konularak kooperatif için 30.000,00 TL kredi çekildiğini, kullanılan kredinin 28.000,00 TL"sinin alınan malzemelere karşılık ... ve..."a ait çek hesabına ödendiğini kalan 2.000,00 TL"nin kooperatif hesabına yatırıldığını, kredi temini sırasında parasına bloke konulan kişinin acil paraya ihtiyacı olması üzerine müvekkilinin kooperatiften kredi borcunu erken kapatmasını isteğini, bunun üzerine kooperatif yöneticisi..."in müvekkiline, üyelerin kredi borcunu ödemeyi kabul ettiklerini ancak bunun için müvekkilinin başkanlığı döneminde yapılan telefon, yakıt ve ağırlama gibi masrafların müvekkil tarafından karşılanmasını şart koştuklarını belirtmesi üzerine, sanki bu durum müvekkili tarafından kabul edilmiş gibi daha sonradan yırtılmak üzere göstermelik olarak 2 adet boş senedin imzalanarak verildiğini,..."in de boş senedi üyelere göstererek müvekkilinin sözkonusu harcamaları ödeyeceğini söylemesi üzerine kalan kredi borcunun da ödendiğini, müvekkilinin bu olaylardan sonra bonoları..."ten istemesi üzerine bu kişinin bonaları yırttığını söylemesine rağmen bir süre sonra kooperatifin müvekkiline ihtarname göndererek yöneticiliği döneminde usulsüzlük yaptığını, bunun da müvekkil tarafından kabul edilerek iki adet 3.000,00 TL"lik senet verdiğinin bildirildiğini, ihtarnamede belirtilen hususların doğru olmadığını, müvekkili tarafından başka bir amaç için verilen senetlerin hile ile müvekkilinden alınıp anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, senetlerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatife olan borcuna karşılık senet düzenleyerek verdiğini, vadesinde ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davacının borcunu ödememek veya kendisini borçtan kurtarmak için kötüniyetli olarak dava açtığını savunarak, davanın reddi ve %40 oranında tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının yazılı delil sunamadığı, yemin teklif edeceğini bildirdiği, ancak davacının dava dilekçesinde ve delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı, bu sebeple mahkemece davacı vekilinin bu talebinin değerlendirilmediği, davalı lehine tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddi ile takip konusu 6.045,13 TL üzerinden %40 oranında hesaplanacak tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kambiyo senedine dayalı icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının yemin teklif edeceğini bildirdiği, ancak açıkça yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davacıya yemin teklif etme hakkı tanınmamıştır. Dava dilekçesinde ve delil listesinde " vesair alakalı tüm deliller" ibaresine yer verildiği ve son celse de yemin teklifinde ısrarcı olunduğu halde mahkemece "sair deliller" ifadesinin yemin delilini de kapsadığı gözardı edilip, davacı tarafından açıkça yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle bu delilin değerlendirilmemesi doğru olmamıştır.
3-Kabule göre de, dava konusu senet bedelleri toplamı olan 6.000,00 TL üzerinden harçlandırılarak dava açıldığı halde 6.045,13 TL üzerinden İİK"nın 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.