Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/8739 Esas 2020/876 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/8739
Karar No: 2020/876

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/8739 Esas 2020/876 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2019/8739 E.  ,  2020/876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacının tavzih talebinin reddine dair 10.10.2019 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın dava dilekçesinde Köln Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2007 tarih ve 309 F 362/06 sayılı kararıyla ortak çocuklar 1992 doğumlu Ömer, 1994 doğumlu Samet ve 2003 doğumlu Furkan için aylık 100"er Euro nafaka ödenmesine hükmedildiğini, beyanla anılan kararın tenfızine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece "Davanın kabulüyle Köln Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2007 tarih 309 F 362/06 dava numaralı, 17/07/2007 tarihinde kesinleşen, müşterek çocuk ... için ergin olduğu tarih olan 12/12/2012’ye kadar, ... için ergin olduğu tarih olan 22/12/2010’a kadar, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 100 Euro olmak üzere nafaka ödenmesine ilişkin kararın tenfizine "hükmedilmiş, davacı kadın kararda ortak çocuk Furkan"ın adının bulunmaması sebebiyle infazda tereddüt oluşacağını belirterek 10.10.2019"da tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece tavzih talebi rededilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesinin 1. fıkrası “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde hüküm fıkrasında ortak çocuk Furkan"ın adının bulunmaması hükmün icrasında tereddüt uyandırmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece davacının tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen tavzih talebinin reddine dair 10.10.2019 tarihli ek kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2020 (Prş.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.