Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/8564 Esas 2010/1396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/8564
Karar No: 2010/1396
Karar Tarihi: 22.02.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/8564 Esas 2010/1396 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/8564 E.  ,  2010/1396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı belediyeye ait olan ve diğer davalı tarafından kullanılan tescilsiz plakalı ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olmayan aracın neden olduğu kazada dava dışı ... ’ın öldüğünü, müvekkilince yakınlarına 53.357,00 TL tazminat ödendiğini ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, ceza davasının sonucunun dosyasının beklenmesi gerektiğini ve kusuru kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, zarardan sigorta yaptırmayan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulüne, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava bedensel zararın karşılanması için ödenen tazminatın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
    İlke olarak, HUMK’nun 275. ve takip eden maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir.
    Somut olayda, davalıdan istenilebilecek tazminat, esasen oluşan gerçek zarar ile sınırlı olup, destek kaybına ilişkin bu zarar için belirlenecek tazminatın miktarı da uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmelidir.
    Mahkemece, gerçek zararın belirlenmesi amacıyla bilirkişi raporu alınmamıştır. Davacı tarafından ödeme yapılması amacıyla alınmış olan rapora göre hüküm kurulmuştur. Oysa bu rapor davanın tarafı olan ... tarafından düzenlettirilmiş olup, hükme esas alınması doğru değildir.
    Diğer yandan kusura ilişkin olarak ise ağır ceza mahkemesinde devam eden yargılamanın bulunduğu ve sonucun beklenmesi gerektiği savunulmuştur.
    Bu durumda mahkemece, ceza dosyası da getirtilerek, kusura ilişkin itirazların bu çerçevede ceza dosyasındaki raporlar ile birlikte değerlendirilmesi, ölenin müterafik kusurunun bunun sonucuna göre değerlendirilmesi; bundan sonra da hesap raporu alınarak tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, davacı tarafın dosyaya sunduğu hesap raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalılar sigorta yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.