23. Hukuk Dairesi 2012/5510 E. , 2012/7693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : . Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki müdahalenin men"i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, müdahillerden .... ve... vekili ve müdahil... ile bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin, ... ilçesi ... mahallesi 1644 parsel sayılı taşınmazın bir kısım hissesini tapuda malik olarak görünen dava dışı kişiden 08.01.1993 tarihinde satım vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, arazi üzerine kooperatif tarafından 4 blok inşaat yapıldığını ancak Hazine tarafından bu taşınmazın öncesinin orman arazisi olduğu gerekçesi ile açılan dava sonucunda taşınmazın tapusunun Hazine adına tesciline karar verildiğini ve hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkili kooperatifte 1999-2004 yılları arasında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin, kanuna aykırı olarak yeni ortaklar aldıklarını, bu nedenle haklarında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve tutuklanmalarına karar verildiğini, kooperatifin yönetimsiz kalmasını fırsat bilen davalıların, daire kapılarını kırarak, hiçbir yasal hakları olmadan taşınmazları işgal ettiklerini, bu kişilerin üye olup olmadıklarının da bilinemediğini ileri sürerek, davalıların taşınmazlara yönelik müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller, davacı yanında davaya katıldıklarını, davacı kooperatif üyesi olduklarını, kendilerine ait bağımsız bölümlerin davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek müdahalenin önlenmesi davasının kabulünü talep etmişlerdir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni ve şahsi hakkı bulunmadığını, taşınmazın Hazine"ye ait olduğunu, ayrıca müvekkillerinin, daireleri peşin para ödemek sureti ile davacı kooperatiften satın aldıklarını, kooperatif yöneticilerinin halen tutuklu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, diğer davalılar vekili ise görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde bir hakkı bulunmadığını savunarak, davanın haksız açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Bir kısım davalılar, daireleri satın aldıklarını savunarak, davanın reddini istemiş, bir kısım davalılar ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davacı kooperatif tarafından Hazine"ye ait arazi üzerinde ruhsatsız ve projesiz inşaat yapıldığı, bu binaların kooperatifin eski yöneticileri ve inşaat yapan kişiler tarafından üye kaydı yapılıp bedeli alındıktan sonra davalılar ve dava dışı kooperatif üyelerine satıldığı, davacı kooperatif üyelerinin, daha sonra tutuklandığı bunun üzerine davalı kooperatif üyelerinin taşınmazları mevcut halleriyle işgal edip kendilerine satışı vaad edilen daireleri kullanmaya başladıkları, haksız kullanımın söz konusu olmadığı, tüm üyelere yetecek kadar konutun bulunmadığı ve davacının tüm üyeleri kapsayacak çözüm üretmediği, davacının, davalılara karşı korumaya değer üstün bir hak ileri süremediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, müdahiller... ve ... vekili, müdahil ... ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Bir kısım davalılar vekili Av.... tarafından verilen temyiz dilekçesi hâkime havale ettirilmiş ise de; temyiz defterine kaydettirilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434.maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bir kısım davalılar vekili tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin hakime havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas, 1985/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Somut olayda, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydı yapılmadığından anılan İBK olayımızda uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu itibarla bir kısım davalılar vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekili ile müdahil vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de; kurulan hüküm yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu Yargıtay denetimine elverişli açıklayıcı ve gerekçeli değildir. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, kooperatifin üye kayıt defterleri de dahil olmak üzere tüm defter, belge, kayıtları ile genel kurul ve yönetim kurulu kararları da getirtilerek ve gerekirse kooperatife ait banka hesap hareketleri üzerinde gerekli araştırma ve inceleme yapılıp, davalıların kooperatif üyesi olup
olmadıkları, kooperatif üyesi ise kooperatif tarafından yapılan bir tahsis veya kur’a çekimi işlemi olup olmadığının tespiti ile oluşacak uygun sonuç çerçevesinde üstün hak sahibinin belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekili...‘in temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile müdahiller vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.