7. Hukuk Dairesi 2015/660 E. , 2016/6576 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, satış müdürü olarak çalışmaya başladığını, çalıştığı son 3-4 ay boyunca satış görevlisi statüsüne düşürüldüğünü, işverenden fazla mesai ücretlerinin ödenmesini talep etmiş ise de satış elemanın fazla mesaisi olamayacağı gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, çalıştığı son 5 ayın sigorta primlerinin de ödenmemesi sebebiyle iş akdini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının ... Bölge Müdürü olarak çalıştığını, çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, bu sebeple fazla mesai ücretine hak kazanmadığını, muhasebe elemanlarının yeni olması nedeni ile davacının sigorta primlerinin 4-5 ay yatırılmasının unutulduğunu ancak farkına varıldığında geriye dönük cezaları ile birlikte yatırıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği ve fazla çalışma ücreti alacağını hak edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacının davalı şirkette .... Bölge Müdürü olarak çalıştığı, çalıştığı ilde kendisine görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunmadığı dosya içindeki belgeler ve davacı tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının üst düzey yönetici olduğu, mesaisini kendisinin belirlediği kabul edilerek fazla çalışma ücreti isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- Davacı fesih bildiriminde fazla çalışma ücretin ödenmemesi yanında, sigorta primlerinin yatırılmaması nedenine de dayanmıştır. Davalı da sigorta primlerinin bir süre yatırılmasının unutulduğunu ancak fesihten önce cezalı olarak yatırıldığını savunmuştur. Dosya içeriğinden sigorta primlerinin ne zaman yatırıldığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece davalı tarafından sigorta primlerinin hangi tarihte ödendiği araştırılarak sonucuna göre feshin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.