Esas No: 2021/19782
Karar No: 2022/14627
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/19782 Esas 2022/14627 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan verilen hükümlerinin temyiz incelemesi sonucu, yargılamanın hukuka uygun yapıldığı ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği gerekçesiyle hükümlerin onanmasına karar verildi. Ancak, aynı sanıkların \"nitelikli dolandırıcılık\" suçundan verilen hükümlerinin temyiz incelemesi sonucu, önceden doğmuş bir borç nedeniyle suça konu çekin katılana verildiğinin anlaşılması karşısında dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ve hapis cezasının alt sınırının belirlenmesinde haksız menfaatin iki katı esas alınması gerektiği gerekçeleriyle hükümlerin bozulmasına karar verildi. Bu karar, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca alınmıştır. Kanun maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f-son maddesi ve adli para cezasının alt sınırının belirlenmesi ile ilgili açıklamalar içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1-Sanıklar ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar ve sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması hâlinde, borç hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı nazara alındığında; dosya kapsamından somut olayda önceden doğan borç nedeniyle suça konu çekin katılana verildiğinin anlaşılması karşısında dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
b)Kabule göre de; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 158/1-f-son maddesi uygulanırken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçe ile para cezasının alt sınırı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı bu şekilde alt sınırın haksız menfaatin iki katı olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden adli para cezasına esas alınan birim gün sayısından alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar ve sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.