17. Hukuk Dairesi 2009/6859 E. , 2010/1377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava ve ıslah dilekçesiyle, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eş Sebahat için 8.508,25 TL, Mustafa için 2.160,23 TL destekten yoksun kalma tazminatını, Emrah için 1.000 TL iş gücü kaybı tazminatını, eş Sebahat için 10.000 TL, 9 çocuk için 2.000’er TL, Emrah için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin sigorta limitleri dahilinde maddi tazminattan sorumlu tutulmasına) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, sorumluluklarının kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu temerrüde düşürülmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, kusur oranını kabul etmediklerini, talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 5.029,83 TL, Mustafa için 1.246,75 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, Sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına, davacı eş Sebahat için 4.000,00 TL, diğer davacılar içinde ayrı ayrı 1.000.00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile
davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davacı ... için talep edilen yaralanma nedeniyle tazminat davasının ispat edilemediğinden reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. O halde, davalı ... şirketine davacılar tarafından dava tarihinden önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde dava tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken, yazılı olduğu şekilde davalı ... şirketinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... şirketi aracın trafik zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sigorta genel şartlarının B.2 maddesi 5.fıkrası uyarınca, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı yargılama giderleri ile avukatlık ücretini sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde ödemekle yükümlüdür. Davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmuş olmasına rağmen, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar için belirlenen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve harç miktarının tamamından diğer davalılar ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi de isabetli değildir.
4-2918 sayılı KTK’unun 92. maddesinin (f) bendi ile ZMSS Genel Şartlarının A.3.maddesinin (e) bendi gereği manevi tazminat poliçe kapsamı dışındadır. Dava dilekçesi ile davalı ... şirketinden manevi tazminat istemi bulunmamasına
rağmen, kabul edilen manevi tazminatın davalı ... şirketi ayrık tutulmaksızın davalılardan tahsiline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle aynı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine 22.2.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.