3. Hukuk Dairesi 2016/4708 E. , 2017/14241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesiyle; ... İlçesi ... Köyü ... Mevkii ... parselin sahibi olduğunu, 28.06.2014 günü ..."a ait elektrik tellerinde oluşan kıvılcımların yere düşmesi sonucunda taşınmazı ile birlikte bir çok komşu parsel sayılı taşınmazın yandığını, söz konusu parselde bağ ve muhtelif sayıda ağacının bulunduğunu, yangın olayının ardından Mahkememizin 2014/80 D.iş sayılı tespit davası açıldığını, açılan iş bu davada dosyada elektrik bilirkişisinin meydana gelen yangının Dedaş"a ait tellerden çıktığını beyan eden raporunu sunduğunu, ziraat mühendisinin de raporunda fen bilirkişisinin raporu doğrultusunda yangın alanındaki bağ ve ağaçların sayı ve hesaplanmasını yaparak raporu mahkeme dosyasına sunduğunu, Dedaş"a ait elektrik tellerinden çıkan yangın sonucu uğramış olduğu 114.250 TL zararın yangın tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu yangının şirkete ait tellerden meydana geldiği iddiasını kabul etmediklerini, olayın meydana geldiği yerde enerji nakil hatlarının kime ait olduğunun tespitinin gerektiği, husumet ve illiyet bağının araştırılmadığını, yokluğunda yapılan delil tespitini kabul etmediklerini, delil tespiti ile olay tarihi arasında bir aydan fazla süre olduğunu, olayın meydana gelmemesi için davacının tedbir almadığını, her olumsuz durumda davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, aşırı sıcaklık veya aşırı rüzgârın etkisiyle tellerin birbirine değebileceğini, davalının bu olumsuz sonuçları en aza indirgemek için görevini yaptığını, yangının elektrik direğinden çıktığını davacının kesin ve somut delillerle ispatlaması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 82.545,60 TL"nin 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmamaktadır. Zira raporda 70 adet badem ağacı ve 450 adet bağ teveğinin yandığı belirtilmiş olmasına rağmen, yanan taşınmazın yüzölçümü (3.600 m2) gözetildiğinde dosya arasına alınan ziraat müdürlüğü belgelerindeki dekara ağaç sayısı ile örtüşmemektedir. Gerek tespit raporunda gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen bu sayıların nasıl belirlendiğine ilişkin bir açıklama ve değerlendirme bulunmamaktadır. Taşınmazın tamamı bağ teveği ile kaplı bulunsa bile belgelere göre en fazla 360 adet bağ teveği bulunması gerekmektedir.
Oysa taşınmazda, sadece bağ teveği bulunmayıp, badem ağaçları da mevcuttur. Rapor resmi belgelere dayanmadığı gibi, bilimsel de değildir. Ayrıca, ziraat bilirkişi raporunda; taşınmazın zarar görmeyen kısımlarında da dikili ağaçların bulunduğu belirtilmiş olması, yanan ağaçların hayetiyetlerini kaybedip kaybetmediği, kaybetmeyenlerin ürün vermesi için kaç yıl geçmesi gerektiği ve ürün bakımından ne kadarlık bir zararın bulunduğu, hayetiyetlerini geri kazanması bakımından ne kadar masraf yapılması konularında bir değerlendirme bulunmaması yönlerinden hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli değildir. Bu nedenle, yeniden 3 kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine elverişli, ziraat müdürlüğü belgeleriyle de karşılaştırılması da yapılacak şekilde rapor düzenlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3) Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, alacağın reddedilen miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı yararına vekâlet ücreti verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.