Esas No: 2021/114
Karar No: 2022/1948
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/114 Esas 2022/1948 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, müvekkili ile davalı meslek birliği arasındaki birleşme protokolünde belirlenen yükümlülükleri yerine getiren müvekkilin, davalının ihlali sebebiyle oluşan zararının tazminatını talep etme hakkının bulunduğuna karar vermiştir. Önce verilen kısmi karar, temyiz edilmesi sonrasında Dairemizce bozulmuş, ancak Mahkeme direnme kararı almış ve Hukuk Genel Kurulu da direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu teyit etmiştir. Dosya incelendikten sonra hüküm onanmış, dava avukatı tarafından yapılan tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararın detaylı olarak 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddelerinde belirlenen hükümler çerçevesinde alındığı belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 27.05.2011 gün ve 2008/137-2011/133 sayılı hükmün Dairemizce 06.02.2013 gün ve 2012/667-2013/1975 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı meslek birliğinin ortak çatı altında birleşmesini temin amacıyla, 25.07.2006 tarihli "Eş Zamanlı Ortak Lisanslama ve Birleşme Çalışmaları Protokolü" ve 27.09.2006 tarihli ek protokolün imzalandığını, anılan protokoller uyarınca tarafların kendi anlaştıkları denetim şirketine karşı taraf hakkında denetim raporu düzenlettirmeyi ve bu raporların 20.10.2006 tarihine kadar sunulmasını, bundan sonra ortak birleşme modeli belirlenerek en geç 30.10.2006 tarihinde gerçekleştirilecek olağanüstü genel kurul toplantılarına sunulmasını sağlamayı üstlendiklerini, bu kapsamda müvekkilinin sözleşme yaptığı denetim şirketinin davalı hakkındaki raporunu süresi içerisinde davalıya teslim ettiğini, ancak davalının anlaştığı denetim şirketinin süresinde rapor sunmasını sağlamayarak protokolü ihlal ettiğini, davalının ihlali nedeniyle birleşme çalışmalarının ve müvekkilinin bu uğurda yaptığı masrafların boşa gittiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilince denetim şirketine ödenen 177.000.- TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin anlaştığı denetim şirketinin uluslararası çalışma standartları doğrultusunda raporunu İngilizce olarak hazırladığını, anılan şirketin raporun teslimi için davacıdan gizlilik belgesini imzalamasını istediğini, ancak davacının haklı bir nedeni olmaksızın gizlilik belgesini imzalamaktan ve raporu teslim almaktan imtina ettiğini, davacının amacının birleşmeyi önlemek olduğunu, iyiniyetli olarak protokol hükümlerini yerine getiren müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, protokolde yer alan yükümlülüklerini yerine getiren davacının, protokolün yerine getirilme çalışmaları çerçevesinde denetim şirketine ödediği meblağı, kusuru sebebiyle birleşme çalışmalarının aksamasına neden olan davalıdan isteyebileceği, davacının zararı ile protokole aykırılık arasında uygun illiyet bağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 150.000,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 06.02.2013 günlü ilamında açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı üzerine davanın kısmen kabulüne dair önce verilen kararda direnilmiş, direnme kararı nedeniyle dosyayı inceleyen Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.2020 tarih 2017/11-125 E.- 2020/135 K. sayılı ilamıyla Mahkemenin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına Mahkemece hükmolunan maddi tazminatın dosya içeriğine ve mevcut delillere uygun bulunmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tazminat miktarı yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8.019,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.