Gerçek aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/15261 Esas 2020/12289 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/15261
Karar No: 2020/12289
Karar Tarihi: 02.06.2020

Gerçek aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/15261 Esas 2020/12289 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/15261 E.  ,  2020/12289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Gerçek aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma
    HÜKÜM : Beraat

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TCK.nın 276/1. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu, yetkili merci, kişi veya kurul tarafından bilirkişi olarak atanan kişinin, bu görevinde gerçeğe aykırı mütalaa, düşünce açıklaması ile işlenmektedir.
    Gerçeğe aykırı mütalaa verilmesi fiili, gerçeğin tümüyle gizlenip açıklanmaması, gerçeğin kısmen açıklanması veya gerçeğin kısmen veya tamamen değiştirilerek açıklanması suretiyle oluşur.
    Bilirkişinin, incelemeye konu işi gerektiği gibi incelenmeksizin yada incelemesine karşın elde ettiği bilgi ve bulguları olduğu gibi değil de farklı oran, miktar ve nitelikte göstererek gerçeğe aykırı görüş açıklaması halinde de suç oluşacaktır.
    5271 sayılı CMK.nın 63. maddesi ile çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin görüşünün alınmasına karar verilebileceği ancak genel bilgi veya tecrübeyle yada hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı hususu düzenlenmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.04.2010 tarih ve 174-92 ve 21.02.2019 tarih ve 2016/1161 (E)- 2019/126 (K) sayılı kararlarında da hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken konularda bilirkişiye başvurulmasına gerek olmadığı hususu vurgulanmıştır.
    İzmir 9. Aile Mahkemesinin 2008/474 Esas sayılı dava dosyasında mahkemece bilirkişi olarak atanan sanığın mahkemeye sunduğu 24.03.2011 tarihli raporda davalılardan ..."in ... Bankası ... Şubesindeki hesabına ... tarafından yatırılan bir kısım havalelere yer verilmediği, ..."in Türkiye ... Bankası ... Şubesindeki hesap toplamının 51.860.00 ABD doları olduğu halde 33.958 ABD doları olarak eksik gösterildiği ve adı geçenin ... Bank ... Şubesi nezdindeki hesaplarla ilgili açıklama yapılmadığı, davacının 05.04.2011 tarihli itiraz dilekçesi üzerine de mahkemesince itiraz konusu ile ilgili ek rapor tanzimi istenilen sanığın, mahkemeye sunduğu 12.09.2019 tarihli ek raporunda da aynı tesbitlere yer verildiği görülmüştür.
    Bu hususlar yargılama aşamasında talimat yolu ile rapor düzenleyen bilirkişiler tarafından da vurgulanmış başka bir ifade ile sanık tarafından düzenlenen ana rapor ile ek raporda bir kısım hesap hareketlerine yer verilmediği, bir kısım hesaplarında olduğundan az gösterildiği anlaşılmıştır.
    Böylece mahkemece bilirkişi olarak atanan sanığın kendisine tevdii edilen işle ilgili olarak gerekli incelemeyi yapmadığı, elde ettiği bir kısım bulguları da olduğu gibi değil farklı miktarda göstermek suretiyle gerçeği kısmen açıklamak ve değiştirmek suretiyle gerçeğe aykırı rapor düzenlendiği ve atılı suçun tüm unsurları ile oluştuğu halde mahkumiyeti yerine yasal olmayan gerekçeler ile beraatine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan ve vekilinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.