3. Hukuk Dairesi 2016/3769 E. , 2017/14231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davada; muris ... Kalenderyan"a ait 01.07.2014 tarihli sözlü vasiyetnamenin açılıp okunması talep edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş olup, bu defa hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir
Dava; vasiyetnamenin açılıp, ilgililere okunması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 596. maddesinde; vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi tarafından açılacağı, açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililerin, açılma sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılarak huzurlarında okunacağı düzenlenmiş; müteakip 597. maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği, nerede olduğu bilinmeyenlere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının ilan yolu ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Bu nedenle, sulh hakiminin görevi, TMK"nın 596 ve Tüzüğün 36/2.maddesine uygun olarak vasiyetnameleri açarak lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılara vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır.
Bu bağlamda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur.
Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (....."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı) Nitekim eldeki davada da mahkemece, hukuki dinlenilme hakkı gereğince mirasçılara tebliğ işleminin yapılması suretiyle davada ön koşulun sağlanması gereklidir. (TMK.596,597,598)
Somut olayda; murisin yasal mirasçısı olan kişinin (yalnızca isim ve T.C. Kimlik numarası ) tespit edilerek, vasiyetname içeriğinin bildirilmesi ve varsa vasiyetnameye karşı itirazlarını (1 ay içerisinde) sunabilmesi için ilanen tebliğ yoluyla tebligat yapıldığı, ancak lehine vasiyet yapılan .....Hastanesi Vakfı"nın davaya dahil edilmediği, usulüne uygun çağrı yapılmadığı ve vasiyetnamenin onaylı bir örneğinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Ancak bir hükmün, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine kanun yararına bozulabilmesi için; o hükmün verildiği anda kesin olması veya Yargıtay"ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunması gerekir (HUMK.md.427/6). Eğer kesin olarak verilen bir hüküm veya Yargıtay"ca incelenmeksizin kesinleşmiş bir hüküm bulunmuyorsa, kanun yararına bozma talep edilemez.
Mahkemece, murisin yasal mirasçısına gerekçeli kararın ilanen tebliği için çıkarılan ilan metninde hüküm özetinin ve mirasçının başvurabileceği kanun yollarının belirtilmediği, yalnıza vasiyetname içeriğinin ve bir itirazı varsa 1 ay içerisinde vasiyetnameye karşı itirazda bulunabileceği bilgisinin yer aldığı, buna göre murisin yasal mirasçısına TMK. nun 597/1 maddesi uyarınca gerekçeli kararın (hükmün) ve vasiyetnamenin onaylı sureti tebliğ edilmediği anlaşıldığından kararın kesinleştiğinden bahsedilemez.
Şu durumda, ortada kesinleşen bir hüküm bulunmadığına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.