2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/39771 Karar No: 2011/10783 Karar Tarihi: 18.05.2011
Elektrik enerjisi hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/39771 Esas 2011/10783 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık F.K., elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı ceza alması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkün değildir. Mahkeme, suça konu olan sayacın mühürlendiğinin tespiti sonrasında, sanıkların cezalandırılmasının yanı sıra mühür bozmak suçunun da oluşacağına karar vermiştir. Ayrıca, mahkeme kararının verildiği tarihlerde yürürlükte olan kanun maddeleri açıklanmıştır. Bu mevzuata göre, 5271 Sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasında belirtilen koşulları taşımayan sanıkların hükmünün geri bırakılamayacağı, sanık O.K.'ın hükmünün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerektiği ve sanıkların suçu işledikten sonra pişmanlıklarının gösterilmesinin yeterli bir gerekçe olmadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, karar bozulmuştur ve temyiz itirazları yerinde bulunmuştur. Kanun maddeleri 5237 Sayılı TCK'nun 142/1-f, 62., 203/1-c, 7. maddeleri ve 5252 Sayılı Kanun'un 9. maddesi olarak belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2009/39771 E. , 2011/10783 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 6 - 2006/318833 MAHKEMESİ : Bismil Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/09/2006 NUMARASI : 2006/479 Karar - 2005/80 Esas SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık F.. K.."ın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık F.. K.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-f, 62. maddelerine göre, cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; yakınan kurumun yazısına göre suça konu sayacın tutanak tarihinden önce 15.08.1998 tarihinde 23 no.lu pense ile mühürlendiğinin belirtilmesi karşısında; sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-f, 62. maddeleri gereğince tayin olunan 1 yıl 8 ay hapis cezası yanında suça konu sayacın mühürlü olması nedeniyle 5237 Sayılı TCK.nın 203/1.cmaddesinde düzenlenen mühür bozmak suçunun da oluşacağı 5237 Sayılı TCK.’nun 7.maddesi ve 5252 Sayılı Kanunun 9.maddesi uyarınca her iki yasanın ilgili tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçların belirlenmesi, bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonucuna göre lehe olan kanun uyarınca hüküm kurulması gerekirken, açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa"nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; sanık O.. K.. hakkında hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3- Adli sicil kayıtlarına göre daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmeyen sanıklar hakkında tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK.’nun 51.maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken; “ sanıkların suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlıklarını” içerir yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanıklar ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK.nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak üzere istem gibi BOZULMASINA, 18.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.