14. Hukuk Dairesi 2016/12258 E. , 2020/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden vekili tarafından, 31/10/2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; 18/02/2015 tarihinde davanın kabulüne terekenin tasfiyesine, 23/02/2016 tarihinde ise terekenin kapatılmasına dair verilen ek kararın Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir.
Talep eden vekili, muris ...’ın 11.06.2008 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi ... ve oğlu ...’ın kaldığını, tüm mirasçıların Devrek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/42 Esas-2008/453 sayılı Kararı ile mirası reddettiklerini, murisin kredi sözleşmesi sebebiyle aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2008/1368 sayılı icra dosyasının bulunduğunu ileri sürerek, muris ... terekesinin TMK"nın 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile terekenin tasfiyesine, 23.2.2016 tarihinde ise terekenin kapatılmasına dair ek karar verilmiştir.
Ek kararı, talep eden vekili temyiz etmiştir.
... 11.06.2008 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur.
TMK"nın 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "En yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Muris ... 11.06.2008 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK"nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır.
Somut olayda; UYAP üzerinden yapılan araştırmada muris adına kayıtlı 33 adet taşınmaz bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, öncelikle murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması gerekir.
Kabule göre de, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin terekenin kapatılmasına dair ek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.