Esas No: 2021/6080
Karar No: 2021/10473
Karar Tarihi: 17.06.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/6080 Esas 2021/10473 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin Köy Hizmetleri 9. Bölge (daha sonra özel idare) Müdürlüğü"nde mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve sonrasında düz işçi pozisyonunda kadrolu işçi olduğunu, düz işçi pozisyonunda işe kabul edilmesine rağmen farklı pozisyonda çalıştırıldığını, çalıştırıldığı pozisyondan ücretinin ödenmediğini ve eksik olarak düz işçi pozisyonunda ödeme yapıldığını, mevsimlik işçilik süresinde geçen çalışmalarının derece kademeden sayılmadığını ve neticede dava konusu yapılan fark ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, sorumluluk zammı ücretinin eksik ödendiğini iddia ederek söz konusu alacakların en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; husumet itirazında ve zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulduğu ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, dosyamız içerisine getirtilen aynı mahiyetteki ... 1. İş Mahkemesi’nin 2017/628 esas sayılı dosyasında; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi 2016/6402 esas, 2017/12240 karar sayılı bozma ilamına uyularak davacının sendika üyeliğinin işverene bildirim tarihi olan 15/12/2010-28/02/2013 tarihleri arası hizmet süresi için fark ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, sorumluluk zammı ücreti hesaplanarak davanın kısmen kabulune karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava dosyamız ile de; davacının 05/04/2012-31/03/2014 tarihleri arası hizmet süresi için ... İl Özel İdaresi emrinde pozisyon farkı nedeniyle intibakının yanlış yapılmasından kaynaklanan fark ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, sorumluluk zammı ücreti taleplerinin Mahkemece kısmen kabulüne karar verilerek, davalı istinaf incelemesi talebinin de esastan reddine karar verilmiştir.
... 1. İş Mahkemesi’nin aynı nitelikteki kesinleşen 2017/628 esas sayılı dava dosyası ile dava dosyamızdaki hesaplama süreleri çakışmaktadır.
Yeniden inceleme yapılarak ... 1. İş Mahkemesi’nin 2017/628 esas sayılı dosyasındaki kesinleşen hizmet sürelerine yönelik hesaplamalar tespit edilerek dışlanmalı ve hüküm altına alınan tüm alacaklar yeniden hesaplanmalıdır.
2-Taraflar arasında zamanaşımı itirazının dikkate alınıp alınmayacağı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı def"i de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def"inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def"i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def"inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01/10/2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def"i dikkate alınmaz.
Somut olayda, davacı 13/11/2019 tarihinde harcını yatırmak suretiyle ıslah talebinde bulunmuş olup, ıslah dilekçesi 29/11/2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davalı, 11/12/2019 tarihinde ıslah ile arttırılan miktarlar bakımından ıslaha konu alacakların tümü bakımından zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Mahkemece davalının süresinde ileri sürdüğü ıslah zamanaşımı def"i değerlendirilmeden hüküm tesis edilmiştir. Bu durum hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.