
Esas No: 2012/12817
Karar No: 2013/80
Karar Tarihi: 14.01.2013
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12817 Esas 2013/80 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu aleyhinde İş Mahkemesi ilamında en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline hükmedilen kıdem tazminatı alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, borçlu vekilinin icra emrine karşı, istenen faizinin fahiş olduğu ve ilamda yargı gideri olarak hükmedilen 238,00 TL"nin icra emrinde kıdem tazminatı alacağı olarak gösterildiği ve takipten sonrada bu kalem için en yüksek mevduat faiziyle tahsilinin talep edildiği itirazında bulunduğu, Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak kıdem tazminatı faizinde fazlalık olmadığından, istemin reddine karar verildiği, kararın borçlu vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 sayılı kararında da vurgulandığı üzere "İlamların infaz edilecek kısmın hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.
Takip dayanağı ilam incelendiğinde, kıdem tazminatının en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline hükmedildiği, İcra Mahkemesinin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda ise, 31.12.2010 tarihinde bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının % 7,25 olduğu tesbit edildiği halde, yasal faiz oranı % 9"dan az olduğu ve işçi aleyhinde yasal faizden az oranın uygulanamayacağından, bu tarihte başlayan dönem için % 9 yasal faiz oranının esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere; ilamda hükmedilen faizin yorum yolu ile değiştirilerek uygulanamayacağı Mahkemece nazara alınarak bilirkişiden gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle 31.12.2010 ile 01.07.2011 arası dönem için tesbit edilen en yüksek banka mevduat faizi % 7,25"e göre faizin hesaplanmasıyla oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi,
borçlunun ilamda yargı gideri olarak hükmedilen 238,00 TL"nin icra emrinde kıdem tazminatı alacağı olarak gösterildiği ve takipten sonrası içinde bunun en yüksek mevduat faiziyle tahsilinin talep edildiğine ilişkin itirazı hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.