Esas No: 2020/6494
Karar No: 2022/1980
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6494 Esas 2022/1980 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davalı tarafından depolanan davacının mülkiyetindeki 35.126 kg tavuk eti ürününün müşterilere sevk edilmesine rağmen iade edilmediği iddiasıyla açılan davada, davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanının olduğu halde davasını belirsiz ancak dava açabilecek nitelikte bir belirlilikte açtığı gerekçesiyle verilen karar Daire tarafından bozulmuştu. Ancak karar düzeltme itirazları sonucunda Daire kararının kaldırılmasına ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ayrıca feragat edilen cezai şart talebinin reddine ilişkin kararın davalı yararına değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 06.02.2018 gün ve 2014/276 - 2018/98 sayılı kararı bozan Daire'nin 23.01.2020 gün ve 2018/3593 - 2020/715 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 22.06.2012 tarihli ''Tavuk Şoklama ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi'' başlığını taşıyan bir "Saklama Sözleşmesi'' imzalandığını, müvekkili şirketin, yurt içi ve yurt dışındaki müşterileri ile çok yoğun ticari işlem hacmine sahip olduğunu, bu yoğunluk nedeni ile sözleşme konusu ürünlerin davalının deposuna giriş ve çıkışı işlemlerinde azami hız sağlanması yönünden, davanın taraflar arasında yerleşik olan uygulama doğrultusunda, depoya teslim sırasında aynı zamanda müvekkilinin temsilcisi sıfatı ile hareket edip araç takip sistemi takılı kamyonlar ile teslimi yapıldığı, ayrıca sevk irsaliyesi imzalandığını, sözleşmenin başlamasından itibaren koliler içinde binlerce kg tavuk eti ürünü teslimatı ve davalıya bunlara karşılık ödemeler yapıldığı ancak davacının mülkiyetinde bulunan ve davalı tarafından depolanan tavuk etinin 99.332 kg'lık bölümünün müşterilere sevk edilmesine rağmen 35.126 kg'lık bölüm tavuk eti ürününün davalının elinde kaldığını ancak davalının bunu inkar ettiğini, bu miktar ürünü teslim almadığını bildirdiğini, davalıdan alacaklarının tam ve kesin olarak belli olmadığından belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 06.03.2015 tarihli dilekçesi ile 138.281,25 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş, 17.10.2007 tarihli celsede cezai şart isteminden feragat etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile, 138.281,25 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, feragat nedeniyle cezai şart talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası açtığını belirterek şimdilik 10.000.-TL maddi tazminat istemiş, mahkemece 24.02.2015 tarihli ara kararla talebin ve dava değerinin açıkça belirtilmesi ve harcın yatırılması yönünde süre verilmesi üzerine henüz tüm deliller toplanmadan ve bilirkişi incelemesi yapılmadan 06.03.2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 138.281,25 TL olarak belirli hale getirip harcını tamamlamış, böylece davasını tam eda davasına dönüştürmüştür. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından Dairemizin 23.01.2020 tarih ve 2018/3593 E.- 2020/715 K. sayılı ilamı ile “davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı” yönündeki bozma ilamı yerinde olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 23.01.2020 tarih ve 2018/3593 E.- 2020/715 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, anılan Dairemiz ilamında bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmediğinden, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2- Davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3- Davacı, dava dilekçesinde 10.000.-TL cezai şartın da tahsilini istemiş, 17.10.2017 tarihli celsede cezai şart talebinden feragat etmiş, mahkemece de cezai şart talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu durumda reddedilen miktar yönünden kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yerinde olmamış, kararın bu yönden davalı yararına değişik gerekçe ile bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.01.2020 gün ve 2018/3593 Esas- 2020/715 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu değişik gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya, temyiz peşin harcınında davalıya iadesine, 16/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, taraflar arasında aktedilen saklama sözleşmesi kapsamında saklayanın sorumluluğundan doğan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar Dairemizin 23.01.2020 tarih ve 2018/3593/715 K. sayılı ilamı ile “davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı” gerekçesiyle bozulmuş olup davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde halen “davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yarar koşulunun gerçekleştiğini” ileri sürerek davayı belirsiz alacak davası olarak nitelendirmektedir. Bu durumda davalının elinde iade edilmeyen 35.126 kg. tavuk eti ürünü kaldığı iddiası ile açılan işbu davada, davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı kanaatinde olduğumdan davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının reddi yerine kabulü yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.