Esas No: 2019/4845
Karar No: 2022/14718
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4845 Esas 2022/14718 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4845 E. , 2022/14718 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1- Sanıkların iştirak halinde katılanı icradan ucuza araç alabileceklerine inandırıp farklı zamanlarda toplam 45.000 TL alarak dolandırıcılık suçunu, akabinde katılana bu paranın iadesi minvalinde sahte bono tanzim ... verip resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunmalar ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eyleminin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, 11.02.2013 tarih ve 2013/3400 Esas sayılı iddianamenin alınarak gerekçe yerine yazılması bu suretle gerekçesiz şekilde hükümler kurulması,
b) Sanık ...’un dolandırıcılık suçu yönünden “katılanın zararının giderimi için ... aracılığı ile ödeme yaptığını beyan etmesi” ve dosya içerisinde sanık ... tarafından 25.11.2011 tarihli katılan hesabına 848,50 Euro gönderimine ilişkin dekont bulunması karşısında, bu paranın sanık tarafından katılana zarar giderimi maksatlı mı gönderildiğinin tespit edilmesi ile katılanın kısmi ödemeye muvafakatı olup olmadığının araştırılmasının ardından hüküm kurulması gerekirken bu hususun araştırılıp sorulmaması,
c) Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hâkime ait olduğu dikkate alınarak; suça konu senetlerin duruşmaya getirtilip incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, bononun hangi unsurunun sahte olduğunun kabul edildiğinin dosya kapsamından anlaşılamaması nedeni ile bu konunun tespitinin yapılması, belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerine konulması, sahte olduğu iddia olunan senet hakkında icra takibi başlatılıp başlatılmadığı, varsa denetime elverişli icra takip dosyası evrakının dosyaya alınması, ardından tüm bu eksikler tamamlandıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hükümler kurulması,
2)Kabule göre de;
a) Sanıkların farklı zamanlarda katılandan araç almak için para almış olmaları karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması sureti ile eksik ceza tayini, yasaya aykırı,
b) Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.