Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5958 Esas 2015/1228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5958
Karar No: 2015/1228
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5958 Esas 2015/1228 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/5958 E.  ,  2015/1228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 253 ada 49 ve 51 parsel sayılı sırasıyla; 17.412,00 ve 78.989,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla ... ve ... ve müşterekleri adına hükmen tescil edilmişlerdir. Davacı ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, çekişmeli taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemelerce tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uyumlu olması zorunludur. Mahkemece; kısa kararda “davacının birleşen 2010/696 Esas ve ana dosya 2003/16 Esas sayılı davasının hak düşürücü süre nedeni ile reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda davacının Tapu Müdürlüğüne başvurarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/33 Esas ve 1992/100 Karar nolu ilamına dayanarak dava konusu olan yere ilişkin tapu kaydı oluşturabileceği ve söz konusu işlemin idari bir işlem olduğu gerekçesi ile davacının Belediye"ye karşı davasının husumetten, diğer davalılara ilişkin olan davasının ise idareye başvurması gerektiğinden reddine karar verilerek hüküm kurulmuş ve bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Kısa kararın gerekçeli karara aykırı olması, mahkemelere olan güveni zedeleyeceği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. Bu durum; 10.4.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca bozma nedenidir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.