13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6173 Karar No: 2020/9496 Karar Tarihi: 15.10.2020
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/6173 Esas 2020/9496 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, bir kişinin cüzdanından çalınan 570 TL ile ilgili soruşturma sonucu meçhul şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Bu karara yapılan itirazın kabulüyle karar kaldırıldı ve Adalet Bakanlığı'nın ihbarnamesiyle Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay, zamanaşımı açısından ceza miktarı lehine olan hırsızlık suçu maddesine göre hesap yapılmadığı gerekçesiyle kararı bozdu ve dosyanın yerine getirilmesi için mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b,142/2-h, 7/2 ve 66/1-e maddeleri.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/6173 E. , 2020/9496 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/08/2019 tarihli ve 2011/11583 soruşturma, 2019/6438 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair Elazığ 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2019 tarihli ve 2019/2065 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 17/03/2020 gün ve 94660652-105-23-19650-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/04/2020 gün ve 2020/40571 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, 25/08/2011 tarihinde müştekinin çalışmış olduğu hastane odasında kendisine ait cüzdan içerisindeki 570,00 Türk lirası paranın çalınması şeklindeki olayda, suç tarihinde eylemin yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b maddesindeki düzenlemeye girdiği, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile ceza miktarının “beş yıldan on yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği, zamanaşımı açısından lehe düzenlemenin 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesine göre hesap edilmesi gerektiği ve soruşturma aşamasında da zamanaşımını kesen herhangi bir sebep olmadığı gözetildiğinde, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin, eylemin yapıldığı 25/08/2011 tarihinden itibaren 25/08/2019 tarihine kadarki sürede dolduğu cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
18.06.2014 tarihinde kabul edilerek, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h. Maddesinin, 25.08.2011 olan suç tarihi itibari ile yürürlükte olmadığı ve şikayetçinin hastanade, doktorlar odasında bulunan çantasınan 570 TL para çalınması olayında, faili meçhul şüpheli hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından lehine olan ve eylemine uyan TCK"nın 142/1-a maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e. maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımına tabii olduğu ve bu süreninde dolduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Elazığ 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/11/2019 tarihli ve 2019/2065 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.