22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2582 Karar No: 2016/10878 Karar Tarihi: 14.04.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/2582 Esas 2016/10878 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/2582 E. , 2016/10878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında ıslah dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ve dolayısıyla savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı uyuşmazlık konusudur. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmeleri mümkündür. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur. Somut olayda, ıslah dilekçesinin davada vekil sıfatı olmayan avukata tebliğ edildiği, davalı avukatına tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, söz konusu belgenin davalı avukatına tebliğ edilerek sonuca gidilmesi gerekirken savunma hakları kısıtlanarak yargılama yapılıp karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-Davacının fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu da tartışmalıdır. Somut olayda, davacının emsal dosya olan Dairemizin 2014/36080 esas-2016/6840 karar sayılı dosyasında tanık olarak dinlendiği ve kış aylarında mesainin sabah 06.00, akşam 17.00 saatleri arasında; yaz aylarında ise 07.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, bir saat yemek molası ile haftada yedi gün bu şekilde çalıştıklarını, davalının izinleri bir ay çalıştıktan sonra toplu olarak kullandırdıklarını, Elazığ şantiyesinde ayda iki gün hafta tatili, Gaziantep ve Hekimhan şantiyesinde ise ayda üç gün izin kullandırdıklarını beyan etmiştir. Mahkemece davacının bu beyanı değerlendirilerek fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.