17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/21305 Karar No: 2016/13640 Karar Tarihi: 21.12.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/21305 Esas 2016/13640 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü vermiş, ancak gerekçeli karar yazılmamıştır. Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddelerine göre, kararın gerekçeli yazılması gerektiği belirtilmektedir. Gerekçeli kararın, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklaması olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, mahkumiyet hükmünün gerekçesinde iddia, savunma, toplanan kanıtlar, kanıtların tartışılması, değerlendirilmesi, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin yasal unsurları ve niteliği, uygulanacak kanun maddesi, cezayı ağırlatan ve hafifleten yasal ve değerlendirmeye bağlı nedenlerin gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda, hükmün esasını oluşturan hüküm fıkrasında Kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağı gibi konuların açıkça gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme kararı, gerekçesiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2015/21305 E. , 2016/13640 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır. Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar. Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde gösterilmesi gereken noktalar ise 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sırayla; a)İddia ve savunma, bunların dayandırıldığı ve mahkemece toplanan kanıtların neler olduğu, b)Kanıtların tartışılması, değerlendirilmesi ve reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan ve kabul edilen kanıtlar ve nedenleri, c)Tüm bunların ışığında ulaşılan kanı; sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi, d)Cezayı ağırlatan ve hafifleten yasal ve değerlendirmeye bağlı nedenlerle cezayı kaldıran yasal nedenlerin bulunup bulunmadığı, bunlara ilişkin istemlerin kabul veya reddiyle temel cezanın belirlenmesine ilişkin nedenler, e)Cezanın ertelenmesine, tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik veya bu konulardaki istemlerin kabul veya reddine ilişkin dayanaklar gösterilecektir. Ayrıca 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesi uyarınca hükmün esasını oluşturan hüküm fıkrasında Kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvurma olanağı varsa süresi, şekli ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. Açıklanan bu usul kuralları buyurucu nitelikte olup, uyulmaması 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY"nun 308/7. (5271 sayılı CMK"nın 289/1-e) maddesi uyarınca kesin bozma nedenini oluşturur. Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CYY"nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY"nun 308/7. maddeleri gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan, yazılı biçimde gerekçeden yoksun hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.