8. Hukuk Dairesi 2012/6156 E. , 2013/54 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ile Hazine ve ... aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.12.2011 gün ve 208/498 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ve ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit ve tescil edilen 280 ada 174 ve 306 ada 37 parsel sayılı taşınmazların Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Diğer davalı ... Belediyesi usulüne uygun tebliğe rağmen duruşma ve keşfe katılmamış, dilekçe sunmamıştır.
Mahkemece, “davanın kabulüne, 280 ada 174 parsel nolu taşınmazın Fen Bilirkişisi ..."in 12/07/2011 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda ve ekinde bulunan krokisinde B harfi ile gösterilen yeşil renk ile boyalı 9.463,24 m2"lik kısmın ve C harfi ile gösterilen mavi renk ile boyalı 3.829,82 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına, 306 ada, 37 parsel nolu taşınmazın Fen Bilirkişisi ..."in 12/07/2011 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda ve ekinde bulunan krokisinde A harfi ile gösterilen 26.047,23 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline”, karar verilmiştir.
Hüküm; davalı Hazine temsilcisi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu 280 ada 174 sayılı mera parseli 24.11.1994 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden mera vasfı ile tespit görmüş ve tutanağının itirazsız olarak kesinleşmesi ile 05.09.1996 tarihinde özel siciline tescil edilmiştir. Dava konusu 306 ada 37 sayılı mera parseli 20.04.1995 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden mera vasfı ile tespit görmüş ve tutanağının itirazsız olarak kesinleşmesi ile 05.09.1996 tarihinde özel siciline tescil edilmiştir. Mahkemece 05.11.2008 tarihinde mahallinde icra edilen keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ortak beyanlarında davacının hak iddia ettiği yerlerin davacının babasına ait iken ölümü ile davacıya intikal ettiğini, halen davacının zilyetliğinde olup Hazine ile ilgisinin bulunmadığını bildirmiş ise de aynı keşfe iştirak eden Ziraat Mühendisi Bilirkişi, taşınmazlardan 306 ada 37
parsel üzerinde iki adet alıç, bir adet çalı formunda kuşburnu ağacı bulunduğunu, arazinin meraya doğru genişlediğini, genişletilen bu alanın 37 parselle birlikte sürüldüğünü ve alanın meradan tek farkının sürülmüş olması olduğunu, dikkat edilmediği takdirde bu alanın meraya doğru genişletilebileceği, 280 ada 174 parselin üzerinde çavdar ekili olduğunu bildirmiştir. Jeodezi Mühendisinin 24.06.2011 tarihli raporunda ise 1973 yılına ait hava fotoğrafında 306 ada 37 ve 280 ada 174 sayılı parsellerin genelde bozulmamış ham toprak olup lokal halde sürülmüş bölümlerin ve sınırları belirli derelerin bulunduğu bildirmiştir. Bu saptamalara göre dava konusu taşınmazların lokal halde sürüldüğü ve ham toprak niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle davalılar Hazine temsilcisi ve ...Belediyesi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Usul ve Kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.