3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5392 Karar No: 2017/14194 Karar Tarihi: 19.10.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5392 Esas 2017/14194 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/5392 E. , 2017/14194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ödenmeyen kira borcu için davalıya ihtar gönderdiklerini, kira borcunun ödenmediğini belirterek, temerrüt nedeniyle kiralanananın tahliyesi ve 1.200 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı; aylık kiranın 350 TL olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulü ile, davalının kiralanandan tahliyesine ve 1.200 Tl alacağın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından tahliyeye yönelik olarak temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği mülkiyetine tabi ise, tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır. Dosyada mevcut davacının dayandığı 20.10.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin incelenmesinden kiraya verenin dava dışı ..., kiracısının davalı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden davacının malik olup olmadığı belli değildir. Mahkemece davaya konu taşınmazın tapu kayıt örneği getirtilerek, davacının malik olup olmadığının tespit edilmesi malik değilse aktif dava ehliyeti üzerinde durulması, malik ise davacının davalıya gönderdiği kira bedellerinin kendisine ödenmesi istediğini bildirir. 06.04.2015 tarihli temerrüt ihtarından önce ihtar keşide edip etmediğinin araştırılması, aksi halde temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunamayacağı, malik olarak sadece kira alacağını isteyebileceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.