Esas No: 2020/8498
Karar No: 2022/1971
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8498 Esas 2022/1971 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı firma, davalı firmanın müvekkil firma ürünlerini taklit ettiğini ve haksız rekabete sebep olduğunu iddia ederek tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, maddi tazminata yönelik talebin atiye bırakılması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça sunulan delillerin incelenmesi sonucunda davalının tasarım tescil başvurusundan önceye ait olan ayakkabı görselini kullanarak müvekkil firma ürünlerini taklit ettiği tespit edilmiş ve davacıların tazminat talebi kabul edilmiştir. Karara karşı yapılan temyiz istemi reddedilmiştir.
HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca onanmıştır. HMK'nın 372. maddesi uyarınca ise işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 30.09.2020 tarih ve 2020/752 E. - 2020/1533 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin kurulduğu 1964 yılından bu yana CEYO markası ile üretim yaptığını, hem tüketici nazarında hem ticari çevresinde haklı bir itibara ve güven algısına sahip olduğunu, diğer davacı ... 'nün müvekkil CEYO A.Ş.’nin yetkili bayisi olduğunu ve CEYO ürünlerini satan Derya Kundura ünvanlı mağazanın sahibi olduğunu, davalı firmanın müvekkili firma ile aynı sektörde faaliyet göstererek ayakkabı terlik imalatı işi ile iştigal ettiğini, davalı firmanın müvekkil firma ürünlerini çok sık taklit ettiğini, tüm uyarılara rağmen eylemine devam etmesi nedeniyle İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/172 E. sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda davalının haksız rekabet fiilinin tespiti ve men'i ile müvekkil firmaya maddi-manevi tazminat ödenmesine hükmedildiğini, davalının haksız rekabet fiilini işlediği ikrarını içeren 2006 tarihli protokol imzalandığını, ancak tüm buna rağmen davalının müvekkil firma ürünlerini taklit etmeye devam ettiğini, davalının, müvekkili firma bayisi ... ’ye CEYO markalı ürünlerin yanında kendisinin ürünlerini de satmasını talep ettiğini, ancak bu teklife olumsuz yanıt aldığını ve taciz niteliğindeki ihtarnameler gönderdiğini, davalının adına tescilli olan 2013 02076 numaralı tasarımdan yola çıkarak müvekkil firmanın tasarım ve marka hakkına tecavüz ettiği iddiasıyla haksız ve hukuk dışı ihtarnameler göndermek şeklindeki haksız fiili sebebiyle müvekkillerin tazminat hakkı doğduğunu, bu ihtarnameler ile müvekkillerinin rencide edildiğini, kişilik haklarının zedelenerek maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmayan 2013 02076 numaralı endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere Ceyo A.Ş. lehine 1.000.- TL maddi ve 15.000.- TL manevi tazminata diğer davacı ... lehine ise 5.000.- TL manevi olmak üzere toplan 21.000.- TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş; sonradan davacı vekili, 17.12.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını bildirmiştir.
Davalı vekili; müvekkilin 1994 yılından beri ayakkabı ve terlik sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ticaret unvanı ve markası olan “MUYA” ibaresinin TPMK nezdinde tanınmış marka olduğunu, müvekkilin dava konusu olan tasarımının birçok firma tarafından taklit edilmekte olduğunu, iltibas yaratacak kadar benzerlerinin sürekli piyasaya sürüldüğünü, 2006 tarihli protokolün karşılıklı mutabakat ile imzalanmış olduğunu, ancak davacının iyiniyetle imzalanmış olan bu protokol içeriği ve imzalanış amacından farklı bir şekilde sunduğunu, İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/172 E. 2014/82 K. sayılı kararının müvekkili lehine Yargıtayca bozulduğunu, müvekkilin tescilli dava konusu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğunu, müvekkilin ayak rahatlığını sağlamak için kullanılan malzemeden bir doku oluşturarak, bu dokudaki jelin de saydam olmasını sağlayarak tüketicinin dokunun içeriğiyle ilgili şüphelerini izole etmeyi amaçladığını, müvekkil tasarımının yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olmadığı iddiasının hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça maddi tazminata yönelik talep atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı adına TPMK nezdinde tescilli 2013/02076 tescil numaralı 13/03/2013 tescil tarihli "bir adet ayakkabı hava yastığı" isimli endüstriyel tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine , manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun reddine hükmün kaldırılarak;, davacı vekilinin delil olarak dayandığı web adresindeki görselin siteye yüklenme tarihinin davalı tarafın tasarım tescil başvurusundan önceye ait olup olmadığının şüphe doğurmayacak şekilde tespitinin önem arz ettiği kanaatine varılmakla, bilişim uzmanı bilirkişinin de bulunduğu heyetten rapor alınmış, davacı tarafça yenilik giderici delil olarak sunulan ayakkabı görselinin, internet adresinde 16.01.2011 tarihinde yayınlandığı, yayın tarihinin tasarım başvuru tarihinden önceye ait olduğu ve görselin ilk derece mahkemesince alınan ek raporda, davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini ortadan kaldırdığının tespit edildiği gerekçesi ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, davacılar tarafından davalı Muya Poliüretan Kauçuk Sanayi Ticaret aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli 2013/02076 tescil nolu 13/03/2013 tescil tarihli, bir adet ayakkabı hava yastığı isimli endüstriyel tasarım hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacı yanın maddi tazminata yönelik talebinin atiye bırakılması nedeniyle bu konuda hüküm tesisine yer olmadığını, davacı yanın manevi tazminat talebinin reddine ve karar kesinleştiğinde hüküm özetinin TPMK'ya bildirilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.