Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2234
Karar No: 2016/7654

6136 sayılı Yasaya aykırılık ve silahla tehdit - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/2234 Esas 2016/7654 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, 6136 sayılı yasaya aykırılık ve silahla tehdit suçlarını işlediği gerekçesiyle sanık hakkında hüküm vermiştir. Ancak, iddianamede yer almayan bir eyleme dayanarak kasten yaralama suçuyla ilgili hüküm veremeyeceklerine karar veren mahkeme, yerel mahkemenin silahla tehdit suçundan hüküm kurmasına uygun bulmuştur. Bu nedenle, hükmün onanmasına karar verilmiştir. 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği ve CMK'nun 225. maddesi uyarınca sadece iddianamede yer alan suçlarla ilgili hüküm verilebileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 6136 sayılı Kanun, TCK'nun 86/2. maddesi, TCK'nun 106/2-a maddesi.
8. Ceza Dairesi         2016/2234 E.  ,  2016/7654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve silahla tehdit
    HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere

    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Bozmadan önce verilen 2005/172 esas, 2006/375 karar sayılı kararında sanığın müştekinin sırtına tabancanın kabzesi ile vurması nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 86/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; iddianamede sanığın müştekinin sırtına vurmak suretiyle müştekiyi yaraladığına dair bir anlatımın olmadığı, iddianamede anlatılmayan bir olaydan dolayı hüküm kurulamayacağı, iddianamede sanığın ele geçirilemeyen tabanca ile müştekinin ayaklarına doğru ateş etmek suretiyle yaralamaya teşebbüs ettiğinden bahsedildiği, sanığın bu şekildeki eyleminin ise kabul edildiği üzere silahla tehdit suçunu oluşturacağından silahla tehdit suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, bir nedene dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle
    hükümlerin (ONANMASINA), 08.06.2016 gününde 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan oybirliğiyle, silahla tehdit suçundan oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Sayın çoğunluk ile aramızdaki hukuki uyuşmazlık silahla tehdit suçundan açılmış bir dava bulunup bulunmadığına ilişkindir. 11.08.2005 tarihli iddianamede suç kasten yaralamaya teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet; sevk maddesi, TCK.nun 86/Ek-2 fıkra, 86/e, 35/2, 6136 sayılı Yasanın 13/1 olarak gösterilmiş; eylem ise “... müşteki ile şüphelinin maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tartıştıkları, tartışma esnasında şüphelinin elinde bulunan ve ele geçirilemeyen tabanca ile müştekinin ayaklarına doğru 1 el ateş ettiği ancak kurşunun müştekiye isabet etmediği, bu nedenle yaralamaya yönelik eyleminin teşebbüs derecesinde kaldığı, şüphelinin bu şekilde ruhsatsız tabanca ile kasten yaralama suçuna teşebbüs etmek suretiyle müsnet suçu işlediği...” şeklinde anlatılmıştır.
    Yerel mahkeme ise, müşteki ile sanığın tartışma sırasında “senin bacaklarını kırarım” demek suretiyle ele geçirilemeyen 6136 sayılı Yasa kapsamında kalan tabanca ile yakın mesafeden bir el ateş ettiği, sanığın yakın mesafeden ateş etmesi, isteseydi vurabilme imkanı gözönünde bulundurulduğunda eylemin yaralamaya teşebbüs suçunu değil silahla tehdit suçunu oluşturacağı gerekçesiyle silahla tehdit suçundan hüküm kurmuş, silahın kabzesi ile mağdurun sırtına vurarak yaralamaktan suç ihbarında bulunulmasına karar vermiştir.
    CMK.nun 225. maddesine göre: “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu düzenlemeden hangi fiil hakkında dava açılmış ise ancak o fiil hakkında hüküm kurulabileceği sonucu çıkmaktadır. Davasız yargılama olmaz ilkesi olarak bilinen bu ilkeye göre, dava açılmayan fiilden dolayı hüküm kurulması açıkça kanuna aykırıdır. Dava açılmayan suçtan veya fiilden dolayı ek savunma verilerek de hüküm kurulamaz.
    YCGK"nun CMK.nun 225. maddesinin uygulamasında benimsediği ölçütler şunlardır:
    - İddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiillerin nelerden ibaret olduğunun tereddüde yer verilmeyecek şekilde açıklanması ve böylelikle sanığın iddianameden suçun ne olduğunu anlayıp buna göre savunmasını yapabilmesi ve delillerini sunabilmesi,
    - Dava açılan suçun adının ve sevk maddesinin yazılması,
    - İddianamede yer alan suçun unsurlarının tarif edilmesi,
    - Bir olay anlatılırken başka bir olaydan bahsedilmeden dava konusu eylemin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanması,
    11.08.2005 tarihli iddianamede, suçun adı kasten yaralamaya teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet olarak gösterilmiş, tehdit suçundan bahsedilmemiştir. Sevk maddesi olarak silahla tehdit suçuna ilişkin TCK.nun 106/2-a maddesi gösterilmemiştir. Fiilin anlatımında da tehdit suçuna ilişkin bir anlatıma yer verilmediği gibi tehdit suçunun unsurlarının tarif edilmediği de aşikardır. Yerel mahkemede gerekçesinde “senin bacaklarını kırarım” şeklindeki söz iddianamede eylem olarak anlatılmadığı halde iddianame ile dava açılmayan eylemi sübut kabul ederek hem kendisi ile çelişkiye düşmüş, hem de CMK.nun 225. maddesine aykırı davranmıştır. Bu nedenle yerel mahkeme hükmünün dava açılmayan tehdit suçundan CMK.nun 225. maddesine aykırı davranılarak hüküm kurulduğundan dolayı bozulması gerekmektedir. Sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin kararına bu nedenle katılamamaktayım. 08.06.2016

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi