Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/25917 Esas 2016/1900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25917
Karar No: 2016/1900
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/25917 Esas 2016/1900 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/25917 E.  ,  2016/1900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak bonoda, keşideci şirkete ait imzanın olmadığını ve ödeme gününün sonradan doldurulduğunu, dolayısıyla bononun kambiyo senedi vasfı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı ve borçlunun dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
    6100 Sayılı HMK"nun ""Taleple Bağlılık İlkesi"" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ""Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir"" hükmüne yer verildiği, aynı Kanun"un 297/c maddesinde ise; kararın; ""Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri"" içermesi gerektiği belirtilmiştir.
    Öte yandan HMK"nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Yasa"nın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Kaldı ki alacaklı İİK"nun 264. maddesinde belirtilen 7 gün içinde icra dairesine takip talebinde bulunduğundan ihtiyati haciz hükümsüz kalmadığı gibi, ihtiyati haciz hükümsüz kalsa dahi icra takibi hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam edeceğinden borçlunun İİK"nun 170. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını icra mahkemesinden talep etmesinde hukuki yararı bulunmaktadır.
    Bu durumda, mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, talebin dışına çıkılarak yazılı gerekçe ile şikayetin usulden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.