Esas No: 2021/403
Karar No: 2022/1958
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/403 Esas 2022/1958 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesindeki taahhütler ihlal edildiği için sözleşme feshedilmiştir. Sözleşmede cezai şart öngörülmüş olup, kusur durumu ve uğranılan zarar da gözetilerek cezai şart tazminatından indirim yapılarak davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafın temyiz itirazları reddedilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 158. maddesi uyarınca cezai şart kararlaştırılmasına engel yoktur ancak cezai şart borçlunun ekonomik yönden mahvına neden olabilecek nitelikte olması halinde hakime tenkis mükellefiyeti getirilir. (Madde 161/2-3)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ (ESKİ UNVANI: TOTAL OIL TÜRKİYE A.Ş.)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.09.2020 tarih ve 2016/942 E. - 2020/399 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile 30/08/2005 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının sözleşme hükümlerini ve tonaj taahhütlerini ihlal ettiğini, bunun üzerine 17/08/2010 tarihli Beyoğlu Noterliği ihtarnamesi ile sözleşmenin fesh edildiğinin bildirildiğini, bayilik sözleşmesinin 29. maddesinde sözleşmenin feshi halinde 40.000 USD cezai şart öngörüldüğünü, 24 maddesinde de taahhüt edilenin altında alım yapılması halinde doğan kar kaybının karşılanacağının kararlaştırıldığını, davacının 161.606,22 TL kar kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik cezai şart alacağından 5.000,00 USD'nin, kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak içinde şimdilik 5.000,00 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafla 1999 yılından beri bayilik ilişkisi içinde bulunduğunu ve 2005 yılında bu bayilik ilişkisinin yenilendiğini, davacının tutumu nedeniyle piyasada rekabet imkanı kalmadığından davalının ticari hayatını sona erdirmek zorunda kaldığını, kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 24. ve 29. maddeleri uyarınca sözleşmeyi feshetmekte haklı olan davacının mahrum kalınan kar talebinde bulunabileceği, ancak 15/07/2010 tarihli ihtarnameye kadar davalıya herhangi bir ihtarda bulunulmaması nedeniyle davacının son yıla ilişkin mahrum kaldığı karı isteyebileceği, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunun 158.maddesi uyarınca taraflar arasında sözleşmedeki şekilde cezai şart kararlaştırılmasına bir engel bulunmamakla birlikte, aynı kanunun 161/2-3 maddeleri gereğince cezai şartın borçlunun ekonomik yönden mahvına neden olabilecek nitelikte olması halinde hakime cezai şarttan tenkis mükellefiyeti getirildiği, 5 yıllık sözleşmenin ifa edilme süresi, davalının satın almayı taahhüt ettiği ürüne kıyasla satın aldığı ürün oranı, tarafların ekonomik durumları, davalının kusur durumu ve davacının uğradığı zarar miktarı gözetilerek takdiren cezai şart tazminatından indirim yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 12.000-USD cezai şart tazminatının ve 10.659,27-TL kar mahrumiyeti bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.